Koronaya Karşı Korunmak Mültecilerin de Hakkıdır

21/03/2020

İç savaş, çatışma, şiddet ve zulüm sebebiyle zorla yerinden edilen kişilerin sayısı küresel çapta rekor düzeylere ulaşırken; Türkiye, dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkeler arasında bulunmaktadır.  Türkiye, 3,6 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra 365.000’den fazla diğer uyruklardan UNHCR’nin ilgi alanına giren kişiye de ev sahipliği yapmaktadır.

Beslenme için gerekli temel gıda eksikliği, kalınacak yer, soğuk, nem, stres, yorgunluk, içler acısı sıhhi koşullar düşünüldüğünde mültecilerin yaşadığı çaresizliği ve dramı hissetmemek mümkün değildir. Milyonlarca mülteci açlık, susuzluk, beslenme ve barınma gibi sorunlarla baş etmeye çalışırken koronavirüs salgını ve tehdidi ile de karşı karşıya kalmıştır.

Bilindiği üzere, Koronavirüs (COVİD-19) salgını için 12.02.2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü, virüsün yayılma hızını da dikkate alarak, her bir Covid-19 vakasının test, tespit, izole ve tedavi edilmesi hususunda tüm ülkeleri uyarmıştır. Bu uyarıya uygun olarak mültecilerin sağlık gibi en temel ihtiyaçlarının karşılanması uluslararası sözleşmelerin yanı sıra hukukun da bir gereği ve sorumluluğudur.

Ancak yaşanılan durumun gerçekliği incelendiğinde; koronavirüse karşı mültecilerin korunma hakkı içler acısıdır. Barınılan merkezler ile sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezlerinde tutulan mülteciler, günlerdir korunmasız, güvenliksiz ve temel yaşam koşullarından yoksun bir şekilde sınırlarda bekletiliyorlar. Bu da salgının yayılma riski ve tehdidine daha fazla maruz kalmalarına neden olmaktadır.

Mülteci topluluğu arasında koronavirüsün yayılmasını durdurmak için gerekli hijyen ve diğer koruyucu malzemelerin yanı sıra beslenmeleri için temel gıda dağıtımının ve sağlıklı barınma koşullarının sağlanması şarttır. Gerekli sağlık taramaların yapılması sonrasında ise virüs tespit edilen ve onlarla temas halinde bulunan mültecilerin zaman geçirilmeden tedavi edilmelerinin sağlanması hem  salgından etkilenmeyen diğer mülteciler hem de mültecilerin etkileşimde bulunduğu görevliler ve yerel halk için önemli bir güvencedir.     

Koronavirüs salgını karşısında barınma ve geri gönderme merkezlerinde tutulan mültecilerin salgına karşı gerekli sağlık tedbir ve tedavileri yapılırken evrensel insan hakları hukukunun temel ilkeleri göz ardı edilmemelidir.