07/09/2022

Seçilmiş Belediye Başkan ve yöneticilerinin yerine atananlar, başka bir ifadeyle kayyım yönetimleriyle birlikte vali ya da kaymakamlar değiştikçe; belediye yöneticilerinin de değiştiği bir süreçteyiz. Bu değişiklikler bir yandan kenti ve belediye işleyişini diğer yandan işçileri ve koşullarını olumsuz etkiliyor. Sürdürülebilir bir işleyiş ve anlayış olmadığı için her seferinde sil baştan başlayan uygulamalar işçileri biraz daha zora sokuyor.

Sendikal Hak ve Özgürlükler Hedefte

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde yetkili olan sendika DİSK/Genel-İş’tir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin tercih ettiği ve yandaşı olarak gördükleri sendika ise Hizmet-İş’tir. Belediye yöneticileri Hizmet-İş’e işçilerin geçmesi için Anayasada ve kanunda belirtilmiş ne varsa çiğneyerek baskı uygulamaktadır. Kısaca Diyarbakır’da sendikal hak ve özgürlükler hedef alınmış durumdadır.

Sefalet Ücreti Dayatılıyor

Toplu sözleşme masasına oturmayan belediye yönetimi, yetkisiz sendika Hizmet-İş’in işçi sınıfını yok sayan telkinleriyle Diyarbakır işçisini insanca yaşayabileceği bir ücret almasından mahrum bırakmaktadır.

Özgür iradeleriyle sendikasını seçen işçilerin ekmekleriyle oynanıyor. Öyle ki; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde yetkili sendika olan DİSK/Genel-İş’e üye oldukları için işçiler adeta cezalandırıldı, ücretleri ödenmedi. Bunun üzerine işçilerin eylem ve tepkileri sonucu ücretler yattı ama hâlâ işçilerin özgür iradeleriyle seçtikleri sendika, bizzat belediye yöneticileri tarafından değiştirilmek isteniyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi şirket işçileri asgari ücretin de altına çalıştırılırken işçilere önerilen rakam yine sefalet ücretidir.

İşçilere iki ay önceki güncellenmemiş asgari ücret üzerinden zam teklif edilmekte; bu da yetmezmiş gibi verilen zam oranının önümüzdeki toplu iş sözleşmesinden mahsup edilmesi yönünde bir madde önerilmektedir. Bu işçinin bir sonraki dönem alacağı ücrete ipotek koymaktır.  Yetkisiz sendika Hizmet-İş’in, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile iş birliği içerisinde, işçileri daha azına razı etmeye dönük söylem ve paylaşımları işçi sınıfı açısından kabul edilemezdir.

Belediye işçileri hakkı olanı, emeğinin karşılığını, özgür iradesiyle seçtiği sendikası Genel-İş’in muhatap alınmasını istiyor.  

Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Hakkı Anayasal Haktır

İşçilerin sendikal tercihlerine yönelik baskı yapmak, sendika değiştirmesi için zorlamak, işçiyi tehdit etmek suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesi sendikal faaliyetlerin engellenmesi karşısında yaptırımlar getirmiştir.

“Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”