10 Aralık: “Bütün İnsanlar Özgürdür; Onur ve Haklar Bakımından Eşit Doğarlar.”

10.12.2025

10 Aralık İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin yıldönümüdür. Ancak aradan geçen onca yıla rağmen bildirgede yer alan temel hak ve özgürlüklere dayalı bir uluslararası düzen hâlâ kurulabilmiş değildir. Yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı, ayrımcılıktan korunma hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi en temel haklar dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de yoğun biçimde ihlal edilmektedir.

İnsanın ırkı, rengi, cinsiyeti, dili, dini, inancı, etnik kimliği, politik görüşü, vicdani ve felsefi kanaati ne olursa olsun yalnızca insan olmaktan gelen dokunulmaz hakları vardır. Ne yazık ki bu evrensel ilke, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de yöneticiler tarafından içselleştirilememiş; demokratik, hak temelli sistemler yeterince geliştirilememiştir. Irkçı, ayrımcı ve kutuplaştırıcı söylem ve eylemler; insana, hayvana ve doğaya verilen zararları büyütmekte; toplumsal çürümeyi derinleştirmekte, savaşları ve çatışmaları körüklemektedir. Kapitalizmin sömürüye dayalı yapısı da insan onuruna yaraşır iş, barınma, beslenme, eğitim ve sağlık gibi temel hakların ihlalini olağanlaştırmaktadır.

Bugün Türkiye’de ötekileştirilen ve ayrımcılığa uğrayan tüm kesimlerin yaşadığı hak ihlalleri her geçen gün ağırlaşmaktadır. Özellikle kadınlar, çocuklar, engelliler yok sayılmakta; nefret söylemiyle bastırılmaya çalışılan tüm renkler ve farklılıklar tek tipleşmeye zorlanmaktadır.

İnsan, yaşı, dili, dini ve cinsiyeti ne olursa olsun insan haklarıyla insandır. Özellikle çocuklar için güvenli ve yaşanabilir bir dünya kurmak hepimizin sorumluluğudur. Dolayısıyla tüm dünyada ve ülkemizde her türlü ayrımcılığı yasaklayan, temel hak ve özgürlükleri benimseyen; işçilerin ekonomik ve sosyal haklarını tanıyan, sendikal hakların önündeki engelleri kaldıran demokratik bir yapıya kavuşmak için mücadelemizi sürdürmek zorundayız.

“Bütün insanlar özgürdür; onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.” Bu ilkeyi benimsiyor; farklılıkların demokratik bir zeminde bir arada özgür ve eşit koşullarda yaşamasını savunuyoruz. Toplumsal adaletin, eşitliğin ve dayanışmanın bu temelde gelişeceğini biliyoruz.

Bizler, işçilerin ekonomik, sosyal, kültürel ve demokratik haklarının korunmasını bir insan hakkı meselesi olarak görüyoruz. Sendikal mücadele yalnızca ücret, sosyal güvenlik veya iş güvencesi değil; insan onuruna yaraşır bir yaşam, adalet, eşitlik ve özgürlük demektir. Çalışma hakkı, örgütlenme hakkı, adil ücret, sosyal güvenlik, sendikal özgürlük ve ayrımcılıktan korunma insan haklarının ayrılmaz parçalarıdır.

Bu hakların yalnızca kâğıt üzerinde kalmaması; gerçek hayatta uygulanması için ortak mücadeleye, dayanışmaya ve kararlılığa ihtiyacımız vardır. Bugün; farklı inançlardan, kültürlerden, kökenlerden ve cinsiyetlerden gelen insanların omuz omuza haklarını savunduğu, barış, adalet ve özgürlük ve eşitlik temelinde bir gelecek inşa etme günüdür.

Sendikamız, bu bilinçle işçi sınıfın hak ve özgürlüklerini savunmaya; çalışma yaşamında hakkaniyeti ve eşitliği gözetmeye; emeğin sesini yükseltmeye kararlılıkla devam edecektir.

10 Aralık İnsan Hakları Günü kutlu olsun.