Çalışırken Termal Konfor

27/03/2017

Termal konfor, genel olarak bir işyerinde çalışanların büyük çoğunluğunun sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim koşulları açısından gerek bedensel gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belli bir rahatlık içinde bulunmalarını ifade eder.

Çalışanların günün en az sekiz saatini geçirdiği işyerlerindeki termal konforun sağlanması son derece önemlidir.

Çalışma ortamındaki aydınlatma, nem, hava akım hızı, radyant ısı ve sıcaklığın olumsuz olması, iş kazalarının artması ve üretimin azalmasına da sebep olmaktadır.

ISI (HAVA SICAKLIĞI)

İç ortam sıcaklığı, ısıl konfor şartlarından en önemli parametredir. İç ortam sıcaklığı kış ve yaz durumuna göre insanların kendilerini rahat hissedecekleri bir düzeyde olmalıdır. Sıcaklık ne çok düşük ne de çok yüksek derecelerde olmalıdır. Yaz şartlarında iç hava sıcaklığı daha çok dış sıcaklığa göre seçilmesine rağmen, kış aylarında iç ortam tasarım sıcaklığı ortamın kullanım amacı ve tipine göre belirlenmektedir. Birçok insanın rahat olarak çalıştıkları ortam sıcaklığı 20-26 °C’dir
İnsan vücudunda ısı, tuz, asit, baz, şeker v.s. gibi bazı fiziksel ve kimyasal değerlerin belli sınırlar içinde kalması gerekmektedir. İnsan vücudunun yapısında bu değerlerin belli aralıklarda kalmasını sağlayan, ayarlayan mekanizmalar mevcuttur. İnsan bu mekanizmalar ile olumsuz çevre şartlarına karşı kendini savunur ve olumsuz şartlarda dahi hayatiyetini devam ettirme imkanını sağlar.
Ortamdaki hava sıcaklığı fazla olursa, sıcak ortamdan soğuk ortama ısı geçişi (Isı transferi) sebebiyle insanın vücudu ısınmaya başlar. Ancak insan vücudunun ısısı 36 derece santigrat civarında kalması gerekmektedir. Aksi halde ateşimiz yükselir.
Eğer, ortam sıcaklığı çok düşük olursa, yine ısı transferi ile  vücudun ısısı düşmeye başlar ve donmaya başlarız.
Çalışanların, sıkılmaması, rahatsız olmaması, hastalanmaması, vücut kimyalarının bozulmaması için ortam şartlarını ve konumuz olan ısıyı uygun hale getirmek gerekmektedir.

Uygun ısı (Hava sıcaklığı) belirlemede hangi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır?

•Yapılan işin niteliği
(Ağır veya hafif iş olması)
•Çalışanın fiziki ve ruhi yapısı (zayıf, şişman, sakin, heyecanlı, tez canlı, v.s.)
•Kişinin sağlık durumu
(Hasta veya sağlıklı olması)
•Çalışanın giyim durumu
(Kalın veya ince giymiş olması)
•Çalışanın beslenme durumu
(Yapılan işe uygun veya uygun olmayan beslenme) şeklinde sıralanabilir.

Yüksek sıcaklığın sebep olduğu rahatsızlıklar nelerdir?

Vücut sıcaklık dengesinin bozulması, vücut sıcaklığının 41 0C’ye  kadar ulaşması sonucu, ısı çarpması olur.
Aşırı terleme nedeni ile kaslarda ani kasılmalar şeklinde ısı krampları olur,
Aşırı yükleme sonucu tansiyon düşüklüğüne, baş dönmesine yol açan ısı yorgunlukları olur,
Ayrıca, yüksek sıcaklık kaşıntılı kırmızı lekeler şeklinde deri bozukluklarına, moral bozukluklarına, konsantrasyon bozukluklarına ve aşırı duyarlılık ile endişeye sebep olabilir.
Makine dairesi, çelik tezgahları gibi çok sıcak yerlerde çalışanlarda da hiç güneş görmemelerine rağmen “güneş çarpması” etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle son zamanlarda doktorlar “güneş çarpması” ifadesi yerine “sıcak çarpması” ifadesini kullanmaktadırlar.

Soğuk ortamın sebep olduğu rahatsızlıklar nelerdir?

Bedensel ve zihinsel verim düşer, dikkat dağılması oluşur, kan iç organlara doğru çekilir, vücut iç ısısı yükselir, vücutta hafif ürperme ve titreme başlar, deri soğur, beslenme ve enerji gereksinimi artar.
İnsanların bulundukları  ortamlardaki hissettikleri sıcaklık, kuru termometre ile ölçülen sıcaklık değil, fizyolojik olarak hissettikleri ısıdır. Bu ısı ise, içinde bulunulan ortamdaki kuru termometre sıcaklığı, ortamdaki hava akım hızı ve havanın nemine bağlı olarak oluşan ısıdır. Bu üç faktörün etkisi altında duyulan ısıya EFEKTİF ISI denir.

NEM

Mutlak Nem: Birim havadaki su miktarıdır.

Bağıl Nem: Havadaki nem miktarının, aynı sıcaklıkta doymuş havadaki mutlak nemin yüzde kaçını ihtiva ettiğini gösterir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden bağıl nemin değeri önemlidir. Bir işyeri ortamının bağıl nemi değerlendirilirken, sıcaklık, hava akım hızı gibi diğer şartlarında değerlendirilmesi gerekir. Ancak, genel olarak herhangi bir işyerinde bağıl nem %30 ila %80 arasında olmalıdır. Yüksek bağıl nem, ortam sıcaklığının yüksek olması durumunda bunaltır, düşük olması durumunda ise üşüme ve ürperme hissi verir.
İç ortamdaki nem miktarı ısıl konforu belirleyen diğer faktördür.
•Normalin üzerindeki nemli ve sıcak hava, sıkıntı veren havadır.
•Düşük nemde ise burun, göz ve ağızda kuruluk olur ve vücut hızla su kaybettiğinden, sık sık su içme ihtiyacı hissedilir.
İç ortam bağıl nem değerinin %30- 80 aralığında olması önerilmektedir.
Esasen iç ortamın sıcaklık ve bagıl nem değerleri birlikte düşünülmesi gerekir. Bundan dolayı, sıcaklık ve bagıl neme göre konfor bölgeleri, yaz ve kıs durumu için belirlenir.
Havanın nemi kata termometreler (psikrometre) ve higrometreler ile ölçülür. Kata termometresi birisinin haznesine ıslak bez yerleştirilmiş bir çift termometreden oluşur.

HAVA AKIM HIZI

İşyerinde termal konforu sağlamak ve sağlığa zararlı olan gaz ve tozları işyeri ortamından uzaklaştırmak için uygun bir hava akım hızı temin edilmesi gerekir. Vücut ısısı ile hava akım hızını iyi ayarlamak gerekir.  Hava akım hızının saniyede 0,3 ile 0,5 metreyi aşmamasına dikkat edilmelidir. Daha hızlı hava akımları  rahatsız edici esintiler halinde hissedilir.  İşçiler genellikle üşüme nedeni ile var olan havalandırma sistemini çalıştırmaktan kaçınırlar. Bu araştırıldığında hava akım hızlarının normalin üstünde olduğu tespit edilir.

Sıcaklık arttıkça hava akımı artmalıdır. Hava akım hızı Anemometre ile ölçülür.

RADYANT ISI

Radyant ısı; ısı kaynağından alınan ısının yayılması ile oluşan ve absorplanacağı bir yüzeye çarpmadıkça, ısı meydana getirmeyen elektromagnetik bir enerjidir. Hava akımları radyant ısıyı etkileyemez.
Hava sıcaklığına göre bedenin ısı alışverişinde daha fazla etkileyici bir rolü vardır. Bu ısı illa sıcaklık şeklinde olmak durumunda değil, soğuk enerji kaynağından da radyant ısı yayılır. Yani radyant ısı pozitif veya negatif olabilir.
Terleme yoluyla vücuttan her zaman ısı atılır ve ısı yükünü negatif olarak etkileyerek ısı kaybı sağlar.
Radyant ısı yani Termal Radyasyon, absorblanacağı bir yüzeye çarpmadıkça, ısı meydana getirmeyen elektromagnetik bir enerjidir. Dolayısı ile hava akımları radyant ısıyı etkileyememektedir.  Termal radyasyondan korunmanın tek yolu, çalışanla kaynak arasına ısı geçirmeyen bir perde koymaktır. Ancak konulan perde ısıyı yansıtmıyorsa, ısıyı absorblayarak ısı kaynağı haline gelebilir.
Radyant ısı «Glop Termometre» ile ölçülür.

Termal konfor ile ilgili yasal bir düzenleme var mıdır?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 17/07/2013 tarihinde “İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik” çıkarmıştır.