Kapitalist üretimin tarihsel sürecinde sermaye, emek üzerinde denetimini arttırmak için sürekli arayış içinde olmuş ve bu arayışa hizmet edecek yeni yöntemler geliştirmiştir. Özellikle 1970’li yılların sonu ve 1980’li yılların başından itibaren IMF ve Dünya Bankası’nın yeni liberal politikalarında, sermaye sınıfının da talepleri ile devletin işgücüne yönelik koruyucu düzenlemeleri zayıflatılmaya başlanmıştır. Esneklik ve güvencesiz çalışma biçimleri, yaşanan ekonomik sorunların ve işsizliğin çözümü olarak sunulmuştur. İşçi sınıfının örgütlü gücünü hedef alan, işin parçalanmasıyla işçi sınıfının da dağılmasına neden olacak güvencesizlik sermayenin talebi ve çıkarları doğrultusunda şekilleniyor.