İş kazalarının yüzde 98’i önlenebilirdir.
İşyeri ortamı, üretim araçları ve işçileri üretim sürecinde bir araya getiren mekanlardır. Bunun sonucunda ise işçiler açısından çeşitli sorunlar gündeme gelmektedir. İşyerindeki çeşitli fiziksel ve kimyasal etmenler ile mekanik ve ergonomik etmenler işçilerde çeşitli etkilere yol açmaktadır. İşyerindeki olumsuz çalışma koşullarının etkileri iş kazaları şeklinde kendini göstermektedir.
İş cinayetleri rakamlarının bu kadar yüksek seyrettiği ülkemizde %98’i önlenebilir olmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle yaşanan işçi ölümleri ve ağır yaralanmalar işverenlerin kar hırsı yüzünden artarak devam ediyor. Hem önlenebilir olması hem de bu kar hırsı yüzünden iş kazaları terimi ülkemizde “iş cinayetleri” olarak adlandırılmaktadır.
İş kazasının, uluslararası örgütlerdeki ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundaki tanımına bakacak olursak;
Uluslararası Çalışma Örgütü ( ILO)
Belirli bir zarara ya da yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden planlanmamış bir olaydır.
Dünya Sağlık Örgütü ( WHO)
Önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinaların, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olaydır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu;
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
İşçinin bedensel ve zihinsel gücünü dikkate almadan iş yükünün düzenlenmesi ve çalışma hızının saptanması sonucunda işçinin makine ile uyumlu bir şekilde çalışması olumsuz yönde etkilenmekte ve güvensiz davranışlar ortaya çıkmaktadır.
Örnek olarak;
- İşi Bilinçsiz Yapmak,
- Dalgınlık ve Dikkatsizlik
- Makina Koruyucularını Çıkarmak
- Tehlikeli Hızla Çalışmak
- Görevi Dışında İş Yapmak
- İş Disipline Uymamak
- İşe Uygun Makina Kullanmamak
- Yetkisiz ve İzinsiz Olarak Tehlikeli Bölgede Bulunmak
- Kişisel Koruyucuları Kullanmamak
- Tehlikeli Hızda Araç Kullanmak
Üretim sürecinde kullanılan teknolojinin ve üretim araçlarının niteliğinden, iş düzensizliğine, bakım ve kontrollerin noksanlığından denetim ve yönetim hatalarına, depolama ve istifleme yanlışlıklarından sağlıksız çevre koşullarına kadar birçok etkenden dolayı ortaya çıkmaktadır.
Örnek olarak;
- Güvensiz Çalışma Yöntemi
- Güvensiz ve Sağlıksız Çevre Koşulları
- Topraklanmamış Elektrik Makinaları
- İşe Uygun Olmayan El Aletleri
- Kontrol ve Testleri Yapılmamış
- Basınçlı Kaplar
- Tehlikeli Yükseklikte İstifleme
- Kapatılmamış Boşluklar
- İşyeri Düzensizliği
- Koruyucusuz Makina, Tezgahlar
- Parlayıcı Patlayıcı Maddeler
Bu güvensiz davranış ve ortamlardan dolayı meydana gelen iş kazaları sonucunda işçiler, yaralanma, sakatlanma ve ölümle karşı karşıya kalmaktadır.
İşveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve SGK’ya da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
Sigortalı bakımından ise; kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde, iş kazası bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile SGK’ya bildirilmesi zorunludur.
Eğer iş kazası işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmiş ise, bildirim süreleri iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir.
Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan tahsil edilir.