DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu’nun OHAL Hükümeti’nce meslekten ihraç edilen ve edileceği ilan edilen öğretmenlerle ilgili açıklamasıdır.
Cumhurbaşkanı’nın başkanlığındaki Hükümet tarafından çıkarılan 1 Eylül tarihli OHAL kararnameleri ile yaklaşık 43 bin kamu çalışanı meslekten ihraç edildi; bunların yaklaşık 28 bini öğretmendi.
Şimdi ise Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde çalışanlar başta olmak üzere ülkenin her yerinden yaklaşık 14 bin eğitim emekçisinin terörle bağlantıları olduğu şüphesini gerekçe göstererek meslekten ihraç edilme hazırlığı yapıldığı bizzat Başbakan tarafından açıklandı.
Başbakan’ın açıklamasının hukuksuzluk ifadeleriyle dolu olduğu görülmektedir. Başbakan ellerinde terörle bağlantılı yaklaşık 14 bin kişilik bir öğretmen listesi olduğunu ilan etmiştir. Bu liste nasıl ve kimler tarafından hazırlanmıştır? Bu sorunun muhtemelen yanıtı, listenin kendi yörelerinde toplumsal duyarlılık göstererek demokratik eylemlere katılan öğretmenlerin fişlenmesiyle oluşturulduğudur. Söz konusu eğitim emekçilerinin terörle bağlarının, herhangi bir yargısal süreç işlemeden, kurulması içinde bulunduğumuz hukuksuzluğun en çarpıcı örneğidir.
Sendikamız ilan edildiği günden buyana OHAL’in hukuk içinde yürütülmesi gerektiğini ifade etmiş, OHAL tedbirlerinin OHAL süresiyle sınırlı olması ve geleceğe etkisinin olmaması ve OHAL’in bir an önce kaldırılması gerektiğini ısrarla belirtmiştir. OHAL, hükümetlere istediklerini keyfi olarak yapma yetkisi veren bir yönetim biçimi değildir.
Bugün OHAL rejimi olarak tanımlanan yeni bir rejimin inşa edildiğini ve bu rejimin Devleti demokratik işleyişten ve hukuktan uzaklaştırdığını görmekteyiz. Bu noktada Hükümet’e demokratik uyarı görevimizi yapıyoruz; kamu personelinin sorgusuz sualsiz, yargı kararı olmaksızın işten el çektirilmesi hukuksuzluktur; bu hukuksuzluğa son verilmelidir.
Hukuk dışı yöntemlerle meslekten ihraç etme uygulamasına son verilmesini, şimdiye kadar kamu görevinden ihraç edilenlerin işlerine iade edilerek adil yargılanmalarını talep ediyoruz.