20/04/2020
1- İşveren beni korumak için ne yapmalı, bana karşı borcu nedir?
Yasal olarak işveren çalışmanız esnasında sizin sağlığınız ve güvenliğiniz için her türlü tedbiri almak zorunda. En başta işyerinde salgın nedeniyle bir risk oluşması tehlikesine karşın risk değerlendirmesi yapmalıdır. Bununla birlikte çalışmanız esnasında salgın hastalıktan nasıl korunacağınız konusunda eğitim vermelidir. Bunu yapmıyorsa talep etmelisiniz.
İşyerimizin hijyenini sağlamalı, belli aralıklarla dezenfekte ettirmeli, sürekli havalandırmasını yapmalıdır. Kişisel koruyucu donanımızı yani maske, eldiven ve siperlik, yaptığımız iş insanlarla sık karşılaşmayı gerektiriyorsa tulum gibi malzemeyi sağlamalıdır. Çalışırken diğer çalışanlar ve muhataplarla sosyal mesafe kuralına uygun çalışma düzeni oluşturmalıdır. Ayrıca çalışma esnasında kişisel hijyenin sağlanması için de el dezenfektanı, sabun temin etmeli ve bunların kullanımı için işyeri düzeni ve zaman sağlamalıdır.
2- Son günlerde sıkça duyduğumuz çalışmaktan kaçınma hakkı nedir?
Salgından kaynaklı olarak ciddi ve yakın tehlike halinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının 13. Maddesi uyarınca İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarına başvurulabileceğini, kurulun bu durumu tespit etmesi halinde gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkımızı kullanabileceğimizi, bu kaçınma sırasında ücret ve haklarımızın saklı olduğunu bilmemiz çok önemlidir. Ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda hiç beklemeksizin işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gitme hakkımız vardır.
3- Kamuda çalışıyorum kronik hastalığım var,
anne olacağım, bebeğimi emziriyorum çalışma düzenim nasıl olacak?
13 Mart tarihinde bir Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle kamuda çalışan hamilelerin, yasal süt izni kullananların, engelli çalışanların, yönetici pozisyonlarındakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanların, Sağlık Bakanlığının belirlediği dezavantajlı grupların (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastalan, kronik solunum yolu hastalan, obezite ve diyabet, kalp damar hastalan, organ nakli olanlar, kronik hastalar) 16 Mart 2020 tarihinden itibaren on iki gün idari izinli sayılmaları kararlaştırılmıştır. 22 Mart tarihinde yeni bir genelge ile bu idari izin durumu yeni bir karara kadar uzatılmıştır.
4- Kamuda çalışıyorum kronik hastalığım var, anne olacağım,
bebeğimi emziriyorum işverenim çalışmamı istiyor nasıl davranmalıyım?
Cumhurbaşkanlığının 13 Mart tarihinde yayınladığı genelgeyle sizin durumunuzda olanlara idari izin verilmiştir. Bu bütün kamu kurumu yöneticilerini bağlayacaktır. Bu izinli sayılma durumu salgın hastalıktan kaynaklı risk grubunda olmanız nedeniyledir. Çalışmak zorunda değilsiniz. Çalıştırmak isteyen işveren yetkililerin hukuki ve cezai sorumluluğu doğacaktır. Ayrıca İçişleri Bakanlığı 22 Mart tarihinde yayınladığı genelgeyle kronik hastalığı bulunanların sokağa çıkmasını yasaklamıştır. Bu genelgeye aykırı davrananlar Kabahatler Kanunu çerçevesinde idari para cezasına çarptırılırlar.
5- Kamuda çalışma düzeni nasıl oldu?
22 Mart tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle istihdam biçimine bakılmaksızın (işçi, memur, sözleşmeli personel, geçici-sürekli işçi ayrıma gözetmeksizin) uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma, esnek çalışma modellerinin uygulanabileceği kararlaştırıldı. Bu kapsamda dönüşümlü çalıştırılanlar çalışmadıkları dönemde idari izinli sayılacak. Uzaktan, dönüşümlü ve diğer esnek çalışma yöntemiyle çalışanlar ile idari izinde sayılanlar sorumlu oldukları görevi fiilen yerine getirmiş sayılacak, mali sosyal hak ve yardımlar ile özlük hakları saklı kalacaktır.
6- İdari izin nedir?
Yasada karşılığı olmasa da kamu otoritesinin bazı durumlarda kamu çalışanlarına verdiği, yıllık izin sürelerinden indirilmeyen izin türüdür. Genellikle hava koşullarına bağlı olarak engellilere, kronik hastalara bayram tatilleri öncesinde ve sonrasındaki günlerde nöbetçi çalışanlar hariç tüm kamu görevlilerine verilir. Salgın sonrasında da uzaktan çalışma yapanlara, esnek, dönüşümlü çalışanlara genelgeyle çalışmadıkları dönem idari izin verilmiştir. Bu izinler yıllık izin süresinden düşülmeyecektir.
7- Ücretsiz izin nedir?
Türk İş Hukukunda oldukça sınırlı hallerde düzenlenmiştir. Örneğin iznini başka şehirde geçirecek işçilere 4 güne kadar ücretsiz yol izni, doğum sonrası annelik izninin bitiminden itibaren verilen ücretsiz izin ya da 5620 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi gibi kamuda çalışan işçilere birinci dereceden yakınlarının hastalıklarında 1 yıla kadar verilen refakatçi izni bu sınırlı örneklerdendir.
Bunun dışında işçilerin yazılı muvafakati olmaksızın işçilere ücretsiz izin verilmesi mümkün değildir. İşverenin işçiyi rızasına aykırı ücretsiz izne çıkarması hukuka aykırıdır. İşçi dilerse bunu haksız ve gerekçesiz fesih kabul ederek yasal yollara başvurabilir. İşçi ücretsiz izni kabul etse bile bu iznin makul süreyi aşmaması gerekir. Makul sürenin aşılması halinde de işçi feshin sonuçlarından doğan haklarını isteyebilir.
8- İdari izinliyim ücretimin dışında bazı haklarım var.
Onları da alacak mıyım?
22 Mart tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle uzaktan, dönüşümlü ve diğer esnek çalışma yöntemiyle çalışıp idari izinde sayılanlar sorumlu oldukları görevi fiilen yerine getirmiş addedilecek, mali sosyal hak ve yardımlar ile özlük hakları saklı kalacaktır. Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, idari izindeki işçilere 7 Nisan tarihli bir yazıyla fiili çalışmaya bağlı tutulan yol ve yemek yardımlarının da ödenmesi gerektiği yolunda görüş vermiştir. Eşitlik ilkesi gereği kadrolu işçilerle birlikte aynı görevleri yapan belediye iktisadi teşekküllerinde (belediye şirketlerinde) çalışan işçilerinde bu görüş doğrultusunda yol ve yemek yardımlarının ödenmesi gerekir.
9- Haklarım için yasal yollara başvuracaktım
salgın hastalık koşulları nedeniyle dava açma sürelerini kaçırır mıyım?
TBMM’de 24.03.2020 tarihinde kabul edilen bir Yasa ile salgın hastalık nedeniyle dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 30.04.2020 tarihine kadar duracaktır. Salgının devamı halinde Cumhurbaşkanı bu süreyi bir defalığına altı aya kadar uzatmaya yetkili kılınmıştır. Bunun anlamı örneğin işe iade davaları, bu dava için arabulucuya başvuru süreleri, kesinleşen işe iade kararı sonrası işverene başvuru süreleri, yetki tespitine itiraz süreleri gibi süreler 30.04.2020 tarihine kadar duracaktır.
10- Maaşımda hacizler var ne olacak?
Borçlarımla ilgili bu dönemde icra takibi olacak mı?
22 Mart tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla 30 Nisan 2020 tarihine kadar, nafaka alacakları hariç yurt genelindeki tüm icra ve iflas takiplerinin duracağı; bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılamayacağı; yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmayacağı; ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz süreçlerinin yürütülemeyeceği kararlaştırılmıştır. Daha sonra bu genelge hükümleri Yasaya aktarılmıştır. Adalet Bakanlığı 2 Nisan tarihinde bir genelge yayınlayarak daha önce uygulanan maaş hacizleri ile Yasanın çıktığı tarihte postada olan haciz yazılarının uygulanmaya devam edeceğini bildirmiştir.
11- Kısa çalışma lafı çok konuşuluyor. Nedir bu?
Kısa çalışma nedir? Bu gün yaşadığımız gibi kriz hallerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir. Bu şekilde çalıştırılmayan işçilere işsizlik sigortasından gelir bağlanmasıdır. Bundan yararlandırılacak işçilerden işsizlik sigortasından yararlanma koşullarını taşıması istenmektedir. Bu koşullar salgın sonrası çıkarılan yasayla kısa çalışmanın başladığı günden geriye 60 günlük sigortalılık ve son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olmak şeklinde geçici olarak indirilmiştir. Bu kapsamda ödenecek kısa çalışma ödeneği haklı nedenler hariç işçi çıkarmama koşuluna bağlanmıştır.
12- Kısa çalışma ödeneği ne kadardır?
Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Ama asgari ücretin % 150 sini geçemez. Bu tutar ücretinize göre 1.752,40 TL ile 4.380,99 TL arasında olacaktır. Kısa çalışma ödeneğinin ödenme süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye salgın dönemi için çıkarılan yasayla Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır.
13- Kısa çalışma ödeneğinin verilmesinde usul nedir?
Kısa çalışma ödeneği talebi işveren tarafından yapılır. Talebi gerekçeleriyle birlikte Türkiye İş Kurumu’na, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesi ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yapılır.
14- Belediye iktisadi teşekküllerinde kısa çalışma olur mu?
Belediye şirketleri ticaret şirketi değildir. 5393 sayılı yasa gereği ve belediye hizmetlerini yapmak üzere kurulurlar, Sayıştay denetimine tabidirler. Belediye şirketlerine güvenlik soruşturmasıyla işçi alınır, personel giderleri bir belediye gelirlerinin belli bir oranını aşamayacak üst sınıra tabidir. Belediye şirket işçileri kadrolu işçilerle aynı hizmetleri yaparlar, ücretlerinin kaynağı belediye bütçesidir. Bu nedenlerle kamuda ilan edilen çalışma düzenine tabidirler ve kısa çalışma uygulamasına gitmeleri hukuka uygun olmaz.
15- Kısa çalışma ödeneği aldığım dönemde kayıplarım olacak mı?
Maalesef ücret ve diğer mali haklarınızda düşüşler olacaktır. Ayrıca sigorta primleri yatmayacağı için emeklilik ve kıdem haklarından mahrum kalacaksınız. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler işçinin daha sonra işsiz kalması halinde işsizlik ödeneği süresinden düşülecektir.
16- Telafi çalışması nedir?
Zorunlu nedenlerle işin durması ve yasada sayılı diğer hallerde işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Yani telafi çalışması kapsamında fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma için yasa ve toplu sözleşmelerle belirlenen zamlı ücret uygulanmayacaktır. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. En çok çalışma süresi ise on bir saattir. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. 24 Mart tarihinde kabul edilen yasa ile salgın hastalık nedeniyle çıkan kriz yine fırsat bilinmiş kalıcı olarak daha önce iki ay içinde çalışılmayan süreler ifadesi dört aya çıkarılmış ve Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına arttırma yetkisi getirilmiştir.
17- Hastalığa yakalandım işçi sağlığı iş güvenliği bakımından durumum nedir?
İşyeri dışında yakalandıysanız bu 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Yasanın 15. maddesi uyarınca hastalık halidir. Raporlu olduğunuz süre iş göremezlik ödeneğinden yararlanırsınız. Toplu iş sözleşmesinde hastalık yardımı ile ilgili düzenleme söz konusuysa bu yardım devreye girecektir.
İşyerinde iken yakalandıysanız genel yaygın görüş bunun bir iş kazası olduğu yolundadır. Hastalığınız boyunca yine SGK'dan doğan haklarınız söz konusu olacak, geçici iş göremezlik ödeneği alacaksınız. Hastalıktan sonra işgücünüzde kaybınız olursa sürekli iş göremezlik ödeneğinden yararlanırsınız. Ayrıca işvereniniz alması gereken tedbirleri almaması nedeniyle belirlenecek kusuru oranında mahrum kaldığınız gelirleri tazmin edecek, cezai soruşturma ile karşı karşıya kalacaktır.