Sendikamız DİSK/Genel-İş tarafından taşeron işçilere kadro verilmesi ile ilgili olarak Genel-İş Genel Yönetim Kurulu’nun görüş ve değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşmak üzere Çalışma Bakanlığı önünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasına Sendikamız Genel Yönetim Kurulu Üyeleri, Sendikamız Ankara Şubeleri Yönetim Kurulu Üyeleri ve Sendikamız üyesi işçiler katılım gösterdi. Basın açıklamasının yapılacağı yer olan Çalışma Bakanlığı önüne bir yürüyüş gerçekleştiren Sendikamız yönetici ve üyeleri sık sık; “Susma haykır taşerona başkaldır!”, “Taşerona karşı omuz omuza!”, “Kadro bizim hakkımız söke söke alırız”, “Taşeron demek ölüm demektir”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Soma’nın hesabı sorulacak”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganlarını haykırdılar.
Basın açıklamasını okuyan Sendikamız Genel Sekreteri Remzi Çalışkan taşeron sisteminin çöktüğünü belirttiği konuşmasında, taşeron sisteminin hukuk dışı olduğunu ifade etti. Çalışkan, 30 yıllık bir geçmişi bulunan kamudaki taşeron işçiliğinin artık sürdürülmesinin mümkün olmadığını, taşeron çalıştırmanın kaldırılıp yasaklanarak tüm kamuda çalışan işçilere kadro verilmesini ifade etti.
DİSK/Genel-İş Sendikası tarafından taşeron işçilere kadro verilmesi ile ilgili olarak Genel-İş Genel Yönetim Kurulu’nun görüş ve değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşmak üzere yapılan basın açıklaması metnidir:
TAŞERON İŞÇİSİ KAMU İŞÇİSİDİR
TAŞERON SİSTEMİ HUKUK DIŞIDIR
ŞİRKET İŞÇİLERİ KADROYA ALINMALIDIR!
Yaklaşık 30 yıllık geçmişi olan kamudaki taşeron işçiliği artık sürdürülemez noktaya gelmiştir; sistem çökmüştür. Taşeronluk neden sürdürülemez? Çünkü;
1- Bugüne kadar açılan binlerce muvazaa davasında mahkemeler, kamu idarelerinin ucuz işçi çalıştırmak için taşeron uygulamasına gittiğine karar vermişlerdir. Bu durumun kanuna karşı hile olduğunun tespitini yapan mahkemeler taşeron işçilerin kıdem tazminatları ve izin hakları konusunda asıl işveren olan kamu kurumlarını sorumlu tutmuşlardır. Ortaya çıkan fatura nedeniyle Hükümet bu konuda mahkeme kararlarının gereği olarak taşeron şirketlerde çalışan işçilerin kıdem tazminatları ve izin hakları konusunda düzenleme yapmak zorunda kalmıştır.
2- İhale sürelerinin 1 yıl olması, şirketlerin kazançlarından taviz vermemek için sendikalaşmayı engellemek istemeleri; toplu sözleşme yetkisi ve sözleşme sürecinin uzun sürmesi nedeniyle taşeron şirketlerde sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme hakları yıllardır ihlal edilmiş ve bu durum çok sayıda davaya konu olmuş, işçi hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelerin çiğnenmesi sürekli gündemde olmuştur.
3- Taşeron şirketlerde çalışan işçiler sendikalaşma nedeniyle işten atılmışlar; işten atılmalar binlerce işçinin içinde yer aldığı eylemlere sebep olmuştur.
4- Taşeron şirketlerdeki ilkel çalışma koşulları binlerce işçinin ölümüne, yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmıştır. Son olarak Soma ve Ermenek’te madenlerde yaşanan iş cinayetleri taşeron sisteminin çürüklüğünü güçlü bir biçimde ortaya koymuştur.
5- Bu durum, İş Yasasının 2. maddesinde istisnai olarak teknolojik ve uzmanlık gerektiren işlerde alt işverenlerin çalıştırılmalarına izin verecek bir düzenleme yapılmasını; ve kamuda asıl işlerde taşeron çalıştırılmasına olanak sağlayan eklemelerin kaldırılmasını zorunlu kılmaktadır.
Çünkü bu düzenlemeler taşeron işçilerin hak ihlallerinin başlıca nedenidir.
Bu nedenlerle Hükümet, taşeron şirketlerde çalışan işçilerin sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme hakları konusunda da düzenleme yapmak zorunda kalmıştır.
Yine bu nedenlerle 7 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçimlerinin en önemli gündem konularından birisi taşeron şirketlerde çalışan işçilerdir.
Muhalefet partileri taşeron işçiliğine son vereceklerini ilan etmişlerdir. Bu güne kadar Mahkeme kararlarını uygulamaktan kaçınan Hükümet ise asıl işlerde çalışan işçilere kadro verileceğini ilan etmiştir.
Bu gelişmeler, seçim vaatleri ve gerçekler karşısında artık taşeron sistemi sürdürülemez. Gelinen aşama kararlılıkla hukuk mücadelesi veren işçilerin, işten atılmalara karşı direnen işçi sınıfının ve işçi sınıfının örgütlenmesi, hakları ve talepleri doğrultusunda çalışan sendikaların eseridir. Soma’da Ermenek’te, tersanelerde, inşaatlarda, karayollarında, çöp kamyonlarının altında yaşamlarını bırakan işçi kardeşlerimizi ise hiç unutmuyoruz.
Şimdi taleplerimizi çok daha net ve açık olarak ortaya koymanın zamanıdır.
Şimdi artık taşeron sistemine son noktayı koymanın zamanıdır.
Hukuk ve işçi sınıfı mücadelesi göstermiştir ki,
1- KAMU HİZMETLERİNDE ÇALIŞTIĞI İÇİN TAŞERON ŞİRKET İŞÇİSİ KAMU İŞÇİSİDİR!
2- KAMU HİZMETİ SÜREKLİ OLDUĞU İÇİN KAMU İŞLERİ DAİMİ İŞLERDİR!
3- DAİMİ NİTELİKTEKİ KAMU HİZMETLERİNDE İHALE OLMAZ!
4- KADRO LÜTUF DEĞİL HAKTIR, TALEBİMİZ KAZANIMLARIMIZIN TESCİL EDİLMESİDİR!
5- KAMUDA ASIL İŞ YARDIMCI İŞ AYRIMI YAPILMADAN ŞİRKETLERDE ÇALIŞAN 1,5 MİLYONU AŞKIN TAŞERON İŞÇİSİNE KADRO İSTİYORUZ!
HÜKÜMET’İN YAKLAŞIMI TAŞERON İŞÇİSİNİN SORUNUNU ÇÖZMEZ!
HÜKÜMET’TEN ŞU KONULARDA SOMUT AÇIKLAMA BEKLİYORUZ!
Hükümet taşeronda çalışan işçilerin kadro beklentisini ve mağduriyetini seçim yatırımına dönüştürmek istemekte ve asıl işlerde taşeron uygulamasına son vereceğini ifade etmektedir. Bu söyleme göre;
1- Belediyelerdeki taşeron uygulamalarına tümüyle son verilmesi ve şirketlerde çalışan işçilerin belediye kadrolarına alınması gerekmektedir. Çünkü belediyelerin hizmet alım ihalelerinin tümüne yakını belediyelerin asıl işleridir. Bunun için belediyelerdeki norm kadro uygulamasının kaldırılması; belediyelerde işçi istihdamı için konulan kısıtlamanın kaldırılması ve işçi istihdamının belediye meclislerinin yetkisine bırakılması zorunludur.
2- Hükümet’in asıl işlerde taşeron uygulamasına son verileceği vaadi başta hastaneler ve üniversiteler olmak üzere kamu kurumlarında temizlik, yemek, park bahçe, ulaşım hizmetleri vb tüm yardımcı hizmetlerde çalışan şirket işçilerini taşeron işçiliğine mahkum bırakacaktır.
Bu durumda Hükümet’ten şu sorularımıza somut yanıt istiyoruz:
– Belediyelerde taşeron uygulaması tümüyle yasaklanacak mıdır?
– Kamuda asıl işlerde taşeron uygulamasına son verileceği sözü somut olarak kaç işçiye karşılık gelmektedir?