TBMM, Somalı madenciler, taşeron sistemi ve birçok vergi cezasının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili düzenlemeleri içeren “torba tasarıyı” kabul etti.
Daha önce taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmaya yönelik düzenlemeler içeren ve 50 maddelik tasarı üç işçi Konfederasyonunun tasarı Komisyonda görüşülmeden önce yaptığı müdahale ile bu olumsuz düzenlemelerden kısmen arınmış bir biçimde Komisyondan çıktı. Soma’da yaşanan felaketin ardından felakete uğrayan işçiler, aileleri ve maden işçilerinin yaralarının sarılması için toplumsal mutabakat varken taşeronlaştırma ve vergi cezalarının affı ve diğer bir sürü düzenlemenin bir torba yasada toplanmaya çalışılması, yasayı önemli ölçüde geciktirmiş, Yasa 148 maddeye çıkmıştır. Yasanın TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında bazı belediye başkanlarının ısrarıyla iktidar partisi milletvekilleri tarafından belediye çalışanlarının sürgün edilmesine olanak sağlayan bir hüküm de eklenmiştir. Ayrıca belediyelerin borçlarından dolayı mallarının haciz edilmesine zorluklar getirilmiştir. Yasa ile üyelerimizi ilgilendiren bazı değişiklikler aşağıda yer almaktadır:
1- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, işe iade davası açmak gerektiğinde yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak. Buna göre, yeraltı işlerinde bir gün dahi çalışanlar bu davayı açabilecekler.
2- İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini, işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlü olacak.
3- Zorunlu ve olağanüstü çalışılması gereken durumlar dışında, yeraltı maden işlerinde çalışanlara fazla çalışma yaptırılamayacak.
4- Yeraltı maden işlerinde çalışanlara zorunlu ve olağanüstü hallerde haftalık 36 saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 100 artırılmasıyla ödenecek.
5- Kanunla yeraltında çalışan işçiler için yıllık ücretli izin sürelerinin 4 gün artırılması öngörülüyor. Böylece, yeraltında çalışan ve 5 yıldan az kıdeme sahip bir işçinin iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile daha fazla belirlenmediği durumlarda en az 18 gün yıllık ücretli izin hakkı olacak.
6- Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde aynı iş yerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanacak. Asıl işveren; alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol edecek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlayacak. Alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene verecek.
7- Yeraltı maden işlerinde çalışanlar için yeraltındaki çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak, günlük çalışma süresi 6 saati geçemeyecek. Yürürlüğü 1 Ocak 2014 tarihinden başlayacak.
8- Tasarıyla, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler de yapılıyor. Buna göre, alt işverenin değişip değişmediğine bakılmaksızın, aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait iş yerlerinde çalışmış olanların, bu şekildeki çalışma sürelerine ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait iş yerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit edilecek.
Kıdem tazminatları, çalıştırıldığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına aktarılacak. Kıdem tazminatı tutarı, iş yerlerinin bütçe tertibinde ve gider kalemlerinde yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenecek.
9- Muvazaanın tespitini içeren gerekçeli müfettiş raporuna karşı tebliğ tarihinden itibaren 6 gün yerine, 30 iş günü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilecek. İtiraz üzerine görülecek olan dava, basit yargılama usulüne göre 4 ay içinde sonuçlandırılacak. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay, 6 ay içinde kesin karar verecek. Eski halinde 6 gün içinde müfettiş raporuna itiraz edilebiliyor. Dosyayı inceleyen yerel mahkemenin kararı kesin oluyordu. Bu değişiklikle muvazaa tespiti zorlaştırılmış oldu.
10- a) İdarelerce istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması halinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilecek. Bu kapsamda ihaleye çıkılabilecek yardımcı işlere ilişkin hizmet türlerini ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye; işçi, işveren, memur konfederasyonları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşü ve Maliye Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
b) Kamuya ait bir iş yerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde, idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde hizmet alımı ihalesine çıkılabilecek. Danışmanlık hizmet alımı ihalelerinde istihdam edilen personelin, yeterli nitelik veya sayıda olmaması şartı aranmayacak.
c) Danışmanlık hizmet alım ihalelerinde istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması şartı aranmayacak.
d) Belediye hizmet alım ihaleleri ile ilgili Belediye Kanunu uygulanacak.
11- Kamu Kurumları personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler için ihaleye çıkmadan önce; Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşları Maliye Bakanlığı’ndan; Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve bağlı ortaklıkların Hazine Müsteşarlığı’ndan, özelleştirme programında bulunanlardan sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait işletmeci kuruluşların ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan uygun görüş alması zorunlu olacak. Uygun görüş alınmadan bu hizmetler için ihaleye çıkılamayacak.
Bu kapsamda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihaleleri çerçevesinde çalıştırılan personel, ihale ve sözleşme konusu iş dışında başka bir işte çalıştırılamayacak ve görevlendirilemeyecek. Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesine çıkılmaması gerektiği halde ihaleye çıkılması, uygun görüş alınmadan ihaleye çıkılması, personelin sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması nedeniyle idare aleyhine zarar ortaya çıkması halinde, oluşan bu zararlar, bu zarara neden olduğu tespit edilenlere rücu edilerek tahsil edilecek.
12- Asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde, alt işveren tarafından münhasıran bu düzenleme kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait iş yerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak toplu iş sözleşmeleri, alt işverenin yetki vermesi halinde kamu işveren (KAMU-İŞ VEYA TUHİS) sendikalarından birisi tarafından Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yürütülecek ve sonuçlandırılacak. Sözleşmenin sonuçlandırılması halinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece fiyat farkı ödenecek.
13- Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, sürekli nitelikte olan işlere ilişkin hizmet alımlarında yüklenme süresi 3 yıl olacak. İşin niteliğinden veya süresinden kaynaklanan zorunlu hallerde, bu süre gerekçe gösterilerek üst yöneticinin onayıyla kısaltılabilecek. Belediyelerde 5393 sayılı Yasanın 67. Maddesi uyarınca yılla ilgili bir sınırlama yok ancak üst sınır vardır. Bu da ihaleden sonra yapılacak ilk mahalli idareler seçiminden sonraki 6 ayı geçememek şeklindedir.
14- Ekonomik Sosyal Konsey üyesi sendikaların toplu sözleşme yapma yetkisinde baraj işkolundaki işçi sayısının %1 olarak uygulanacak. (Diğer sendikalara 01/07/2016 tarihine kadar %1; 01/07/2018 tarihine kadar %2 uygulanacak.)
15- Yer altı maden işlerinde emeklilik yaşı 55’ den 50’ye indiriliyor.
16- Linyit ve Taşkömürü madenlerinde çalışanların ücreti asgari ücretin iki katından az olamayacak.
17- Ev hizmetlerinde bir işverenin yanında 10 günden fazla çalışanların işverenlerce sigorta bildirimlerinin yapılması zorunlu olacak.
18- Soma’da ölen işçilerin SGK’ ya olan borçları silinecek. Ölen sigortalının anne ve babasına gelir ve aylık bağlanmasında yasadaki kısıtlar dikkate alınmayacak. Faciada hayatını kaybeden işçinin eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisine kamuda iş verilecek.
19- Soma’da ölen maden işçileri için bedelsiz konut tahsisi yapılacak.
20- 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun kapsamından Denizyolu taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer halleri çıkarılmıştır.
21- On ve daha yukarıda işçi çalıştıran çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde işyeri hekimi ile birlikte diğer sağlık personeli de çalıştırılacak.
22- 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için ise işe girişte alınacak sağlık raporu, kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilir.
23- 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesi gereği işe iade davasının kazanılması nedeniyle boşta geçen süreye ilişkin ücret ve işçilik alacaklarından dolayı yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenir ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılır.
24- Kadınların ücretsiz doğum ve analık izinlerini borçlanabilme olanağı iki çocuktan üç çocuğa çıkarıldı.
25- Belediyelerde veya bağlı kuruluşlarında çalışan işçiler, en üst amirinin onayı alınarak bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen yüzyirmi gün içinde kadroları veya geçici iş pozisyonlarıyla birlikte aynı veya benzeri iş ya da işyeri değişikliğine tabi tutulabilecek. Belediye çalışanlarını son derece olumsuz etkileyecek yerinden, yurdun, işyerinden edecek bu sürgün yasası son derece antidemokratik bir düzenlemedir.
26- Sigortalıların sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunlu tutulmuştur.
27- Üyelerimizin ve Sendikamızın alacaklarından dolayı belediyelere yapılacak icra takiplerinde haciz olanakları kısıtlanmıştır. Buna göre icra dairesi haciz yapmadan önce belediyeye haciz için mal bildirmesini isteyecek, haciz işlemi de bu mala uygulanacaktır. Bu uygulama yasadaki hükme göre eski takiplere de uygulanacak ve kanunun yürürlüğe girmesi ile hacizler kalkacaktır. Kentsel dönüşüm alanlarında anlaşma sonucu belediyeye geçen mallar haczedilemeyecektir
28- İnternet ve telefon trafiğiyle ilgili Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına hakim kararı olmaksızın telefon operatörlerinden bilgi elde etme yayın durdurma gibi geniş yetkiler verildi.