Ülkemiz derin ve toplumsal etkileri giderek yoğunlaşan bir kriz sürecinden geçmiştir. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (DB) eşliğinde şekillenen iktisat politikaları toplumsal yapının bütününde dönüştürücü etkiler yaratmaktadır. Özelleştirmeler ve kamusal denetimin daraltılması politikaları ile sürdürülen bu dönüşümlerin toplumsal maliyetleri artan işsizlik ve yoksulluk olarak karşımızda durmaktadır.
Cumhuriyet tarihinin 80 yılı aşkın gelişimi içinde emekçi sınıflar emperyalizme ve Türkiye toplumunun egemen sınıflarına karşı belli kazanımlar elde etmişlerdir. Uluslararası ve yerel sermayenin günümüzde IMF ve DB güdümünde uyguladıkları program, emekçi sınıfların tüm geçmiş edinimlerini adım adım veya belli konjonktürlerde hızla tasfiye etmeyi amaçlamaktadır.
|