İşçilerin sağlık ve güvenlik içinde çalışmaları ve bunun koşullarının oluşturulmasını talep etmeleri temel insan haklarından olan çalışma hakkının bir gereğidir. İşçi için hayati bir öneme sahip olan işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması ve korunmasında başlıca sorumlu devlet ve işverendir.
Uzun tartışmalardan sonra nihayet ülkemiz de bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunakavuşmuştur. Kanunda “işçinin sağlık ve güvenliğinden”, ”işin sağlık ve güvenliğine” dönüşümde ciddi bir nitelik değişikliği yaşanmıştır. Yeni Yasa’da, İş Kanunu’nun işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili maddelerin ilerisine geçemeyenve var olan durumun iyileştirilmesi ve ileriye götürülmesi amaçlamayanbir mantık hakimdir. Bunun yanında işçi sağlığı ve güvenliği hizmetleri, piyasadan satın alabilecek bir hizmet haline dönüştürülmüştür. Türkiye, iş kazaları ve meslek hastalıkları bakımından dünyada ve Avrupa’da en üst sıradadır. Görünen odur ki, bu sürece ciddi bir müdahale etmediğimiz/edemediğimiz bu alanda önemli sıkıntılar yaşanacağız ve daha birçok işçinin iş cinayetlerine kurban verilecektir.