Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Eylem Planı Taslağı ile Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı konusunda Sendikamızın görüşü şöyledir:
Söz konusu Taslak Belgeler, 2012–2014 yılları arasında istihdam ve istihdam ilişkileri konusunda uygulamaya sokulması planlanan Hükümet programı niteliğindeki belgelerdir.
Öncelikle bir programın “ulusal” olarak nitelendirilebilmesi için tüm sosyal sınıfların onayını alması gerektiğini ifade edelim. Bu durum söz konusu belgeler için de geçerlidir. Bu belgelerin başına “ulusal” sıfatının eklenmiş olması tüm sosyal sınıfların onayını almış olduğunu göstermez. Nitekim Belgelerdeki politika önerilerine ve önlemlere özü itibarıyla bir işçi sınıfı örgütünün onay vermesi düşünülemez. Bu çerçevede söz konusu strateji taslaklarını ancak sermaye kesiminin önerileri olarak değerlendirebiliriz.
Bu belgelerdeki politika önerileri emek gücünün örgütsüzleştirilmesi ve emek gücü değerinin daha da düşürülmesi üzerine kurulmuştur.
Somut olarak ifade etmek gerekirse bu Taslak ile Hükümet;
İstihdamda esnekleştirmeyi sınırsız biçimlerde yaygınlaştırmak istemekte;
Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi tanıyarak emek gücünün örgütsüzleştirilmesini ve değersizleştirilmesini derinleştirmek istemekte;
Emek gücünü bir maliyet unsuru olarak değerlendirerek maliyetleri iyice düşürmeyi ve bu çerçevede kıdem tazminatı fonunu acilen kurmayı hedeflemekte;
Kamu eğitim sisteminden mesleki eğitimi çıkararak meslek eğitimini şirketlere devretmeyi planlamaktadır.
Tümüyle sermaye sınıfının çıkarlarına göre biçimlendirilen bu politikalara karşı emek gücünün ekonomik ve sosyal gelişiminin güvencesi olan düzgün istihdam koşulları, insana yaraşır iş koşulları, işçi sağlığı ve en önemlisi tüm bu koşulların temeli olan sendikal hakları geliştirmeye dönük hiçbir politika önerisine yer verilmemiştir.
Bu haliyle bu stratejilerin “ulusal” strateji olarak benimsenmesi ya da onaylanması olanaklı değildir. Stratejilerin bu sınıfsal özüne vurgu yapılarak reddedilmesi ve DİSK’in bu stratejinin parçası olmayacağının kamuoyuna ilan edilmesi yerinde olacaktır.