1.SENDİKANIN TARİHİ YAPISI İŞLEYİŞİ
2.KAPİTALİZM VE İŞÇİ SINIFI
3.EMEK KARŞITI İKTİSADİ VE SOSYAL POLİTİKALAR
1.SENDİKANIN TARİHİ-YAPISI-İŞLEYİŞİ
a.DİSK/Genel-İş Tarihi
Genel-İş’in kurulduğu süreçte işçi sınıfının mevcut durumu üzerine bir aktarımın ardından Genel-İş’in kuruluş amacı ve Türkiye İşçi Sınıfı tarihine dahil olma sürecine yer verilmektedir. Kurulduğu dönem ve sonrasında belediye işçilerinin sosyal durumlarına odaklanılmakta, Genel-İş’in mücadele tarihi üzerinde durulmaktadır. DİSK’in kuruluşuna zemin hazırlayan süreçlere değinilerek DİSK’in Türkiye demokrasisindeki yerine ve gücü üzerinde durulmaktadır. Ardından 12 Eylül askeri darbesiyle, DİSK’in ve bütün üye sendikalarının sendikal faaliyetlerinin durdurulması ve 12 yıl aranın ardından sendikaların tekrar faaliyete geçişi ile yeni dönem örgütlenme süreçleri anlatılmaktadır. Bugün için Genel-İş’in işçi sınıfı, iş kolu ve DİSK içindeki yerine değinilmektedir.
b. Sendikanın Örgütlenme Yapısı
Sendikanın yasadan kaynaklı zorunlu organları ile tüzüğünün gerektirdiği danışma organlarının oluşumu aktarılmaktadır. Bu organların toplanışı, işleyişi ve karar alma süreçleri üzerinde durulmaktadır. Temsilcilerin seçimi, atanması, yetki süresi ve görevlerinin yanı sıra hakları ve sendikanın örgütlenişi ve işyerleri açısından önemine dikkat çekilmektedir. Taşeronlarda örgütlenme sürecinin bir getirisi olarak sendikanın yeni örgütlenme yapısına dikkat çekilmekte ve örgütlenme sürecinin kritik dönemlerine vurgu yapılmaktadır. E-Devlet üzerinden yürütülen üye işlemleri hakkında bilgi sunulmaktadır.
c. Taşeronlarda Örgütlenme
Özellikle son 10 yılda artan bir biçimde süregiden taşeronlarda örgütlenmenin işkolumuzun bir gerçeği olduğuna, taşeronlarda örgütlenmenin zorunluluğuna değinilmektedir. Sendikamızda taşeron örgütlenmesinin mevcut durumundan bahsedilmekte, ardından önceki örgütlenme modelleri ile taşeron arasındaki farklara odaklanılmakta ve son yıllarda örgütlenme anlamındaki deneyimler ışığında şubelerden örnekler eşliğinde ne gibi örgütlenme stratejilerinin izlenebileceği üzerinde durulmaktadır. Sendikamızın, taşeronun yasaklanmasına karşı verdiği mücadeleden söz edilmektedir. Bunun yanı sıra taşeronların örgütlenmesine dair sendikal politikasından bahsedilmekte ve örgütlenen işyerlerinde taşeron işçilerin de diğer işçiler ile eşit hak ve ücretlere sahip olması için yürütülen süreç aktarılmaktadır.
d. Taşeronlarda Örgütlenmenin Hukuksal Kapsamı
Genel olarak taşeronlarda örgütlenmek konusunda hukuksal gerçeklik ve hukuksal boyutta neler yapılabileceği üzerinde durulmaktadır. Belediyelerin mal ve hizmet alımını gerçekleştirdikleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na odaklanılmaktadır. Neoliberal politikalar odağında mevcut yasalara, ihale şekillerine ve idare hukukundaki yerine odaklanılmaktadır. Kamu İhale Kanunu’ndaki kimi ibarelere göndermeler yaparak buralardan kazanılacak haklar üzerinde durulmuş ve bu alanda yürütülecek yasal mücadelenin önemine vurgu yapılmaktadır. Bunun yanı sıra, kıdem tazminatında yapılan değişiklikler gibi konulara odaklanılarak işçi hakkının hukuksal olarak sağlanmasının muhatap ve şekli açıklanmaktadır.
2.KAPİTALİZM VE İŞÇİ SINIFI
a. Sınıflı Toplum Yapısı ve İşçi Sınıfı
İlk olarak insanın toplumsallığına odaklanarak üretimin, emeğin ve işbölümüne değinilmekte, mülkiyetin oluşumu ile sınıfların oluşumu üzerinde durulmaktadır. İşbölümünün toplumları nasıl sınıflı bir toplum yapısına getirdiğine odaklanılmaktadır. Sınıflı toplum yapılarındaki üretim ilişkilerine odaklanılarak kapitalizmin nasıl bir tarihsel arka planda oluştuğuna ve onu hazırlayan önceki sınıflı toplum yapılarına değinilmektedir. Kapitalizmde üretim araçlarının sahipliğine dayanan temel sınıflara odaklanılarak işçi sınıfının oluşum seyri çizilmiştir. Emek, sınıf, sermaye, proletarya, meta gibi kavramların birbiriyle ilişkiselliği odağında işçi sınıfının konumu tahlil edilmektedir.
b. Kapitalizmin Tarihi
Kapitalizmin nasıl bir sınıf haritası üzerinden varlığını sürdürme yasası oluşturduğuna ve yabancılaşmaya odaklanılmaktadır. Kapitalizmin tarihsel gelişimi içerisinde emek gücünün kapitalistlerin sermayesini korumak üzerine biçimlendirildiğine değinilmektedir. Dünya’da, ardından da Türkiye’de kapitalizmin seyrine bağlı olarak işçi sınıfının oluşumu, konumlanması ve mücadelesi ele alınmaktadır. Makineleşme, emperyalizm, SSCB’nin kurulması ve iki kutuplu dünya gibi süreçler üzerinde durulduktan sonra neo-liberalizmin oluşumu ve politikasına dair bilgiler sunulmakta ve tartışmaya açılmakta, bu süreçte işçi sınıfının kısıtlılık ve olanaklarına değinilmektedir. Son olarak, dünyadan Güney Kore ve Güney Afrika, Brezilya ve küreselleşme karşıtı hareketler gibi alternatif mücadele olanaklarına değinilmektedir.
c. Neoliberalizm
Kapitalizmin ilerleme yasalarının altı çizilerek ‘Küreselleşme’ kavramının anlam ve çerçevesine odaklanılmaktadır. Kavram, kapitalizmin seyri içinde değerlendirerek bu sürecin nasıl yeni emperyalizm ve sömürü düzeni olduğu açıklanmaktadır. Algı yönetimi ile küreselleşmenin; kültürün, iletişimin yayılması ve küresel hale gelmesi olarak aktarıldığı, bunun sermayenin çıkarlarını koruma stratejisi olduğuna değinilmektedir. Sermayenin, önündeki engelleri kaldırıldığı bu düzen içerisinde işçinin sömürülme şekillerine odaklanılmakta ve sayısal veriler ışığında küresel odaklı sermaye birikiminin emek gücünü getirdiği yeni konum tartışılmaktadır. Neoliberalizmin, Türkiye işçi sınıfına ve örgütlenmesine etkilerine odaklanılmakta ve bu süreç içerisinde sınıf mücadelesinin seyrinin belirlenmesinde işçi sınıfının kritik rolüne vurgu yapılmaktadır.
d. Kapitalizmin Yeni Krizi
Mevcut süreçte Dünyada ve Türkiye’de emekçiler ile kapitalistlerin arasındaki farkın gitgide açıldığını, buna karşın kapitalizmin mevcut halini ve ekonomisini sürdürmemesinden kaynaklı yeni bir ekonomik durgunluk evresinde olduğunu saptanmaktadır. Kapitalizmin, bugüne kadarki mevcut krizlerini atlatma stratejilerine odaklanılarak, bu süreçte belirsizleştirilmeye çalışılan işçi kavramını netleştirerek emeğin parçalı halinin nasıl birleştirileceği ve mücadele hattı örülmesi gerektiği tartışılmaktadır. Bu süreçte, işçi sınıfının kader tayin edici rolüne vurgu yapılmakta, krizin emekçiler lehine nasıl çevrileceği ve işçi sınıfı mücadelesinin belirleyiciliğinin önem ve sorumluluğu aktarılmaktadır. Krizin yarattığı savaşları ve otoriter yönelimleri sermaye çerçevesinde nasıl analiz etmek gerektiği üzerinde durulurken sınıf muhalifliğini, bir sistem muhalifliğine çevirmenin önemine odaklanılmaktadır.
e. Sosyal Haklar
Küreselleşmenin sermayeyi bütüncül ve emeği parçalı hale getiren yanına odaklanılarak böyle bir süreç içerisinde emekçilerin konumuna dikkat çekilmekte, neoliberalizmin ezilenleri her zamankinden çok daha fazla ve farklı stratejiler kullanarak sömürme biçimlerine değinilmektedir. En temel sosyal haklarımızdan dahi mahrum olduğumuz bu süreçte, sınıfın sosyal haklar üzerine inşa ettiği bir mücadele deneyiminin imkan ve olanaklılığı üzerine odaklanılmaktadır.
f. Toplumsal Kimlikler ve Mücadele
Toplum içindeki eşitsizliğin kaynağının nedenleri, bu eşitsizlik içerisinde ezilenin ve ezenin neden ve kim olduğu üzerinde durulmaktadır. Eşitsizlik kaynakları ve ezilme biçimleri üzerinden farklı ezilme biçimlerinin bir sınıf mücadelesi ekseninde odaklanmasının öneminden bahsedilmektedir. Farklı aidiyetlerin, sistem tarafından ortak mücadeleyi ve dayanışmayı engeller biçimde kullanılması üzerinde durulmakta ve yaşam alanlarının tümünde kurulacak bir ‘eşitler arası yaşam’ ilkesinin bütüncül bir mücadeleye götüreceği vurgulanmaktadır. Bu eşitliğin sağlanacağı tek zemin olarak, sınıf mücadelesinin önemi üzerinde durulmaktadır.
3.EMEK KARŞITI İKTİSADİ VE SOSYAL POLİTİKALAR
Arz talep arasındaki ilişkisellik odağında kapitalizmin mantığı ve yasaları açıklanmaktadır. Kapitalizmin, sermaye birikim rejimi olduğuna odaklanılarak, neoliberalizmin işleyiş yasalarına odaklanılmaktadır. Dünya genelinde emeğe ve sermayeye yönelik kimi gelişme ve örnekleri yeni düzenin emeği parçalı, ucuz ve güvencesiz hale getiren ve sermaye birikimini arttıran yanına dikkat çekilmektedir. Bu çerçevede; regülasyon, post-fordizm ve deregülasyon kavramları üzerinde durulmaktadır. Süreç içerisinde atipik istihdam biçimleri üzerinden bu yeni istihdam içinde alternatif mücadele tasarımlarının önemine vurgu yapılmaktadır.
a.Emeğe Yeni Bir Saldırı Biçimi Olarak “Toplum Yararına Çalışma”
Sosyal haklar ve sosyal politika çerçevesinde “Toplum Yararına Çalışma” uygulamasının, sözde eğitim süreci ile çalışanları nasıl araçsallaştırdığı ve piyasaya sunulabilecek metalar haline dönüştürdüğüne odaklanılmaktadır .İşçi hakkından yükümlülüğe doğru bir geçişin söz konusu olduğunun altı çizilmekte ve bugün, ‘Toplum Yararına Çalışma’nın öncülü bazı çalışmaların 1990’lardan itibaren neoliberal politikalar ile birlikte görülmeye başladığına değinilmektedir. Toplum Yararına Çalışma’nın bugün güvenceli işi tehdit edecek derecede genişlediği vurgulanmaktadır.
b.“Sosyal Diyalog” Kandırmacası
‘Sosyal diyalog’ kavramının egemen bir tanımlama kapsamında içeriğinden bahsedilmekte ve Türkiye’de iktidarların, bu söylemi kullanarak sorunların çözümüne dair yapay bir çözüm önerisi sunduğu belirtilmektedir. Korporatizmin, sosyal diyaloğun arka planı olduğuna vurgu yapılarak, bu söylemin ekonomik ve sosyal sorunlar çözülürken bir diyalog yöntemi sunuyormuş gibi görünmesine rağmen sınıfsal ayrılıkları inkara ve görünmez yapmaya çalışan bir strateji izlediğine odaklanılmaktadır. Sosyal diyaloğun, 1970 sonrası neo-liberal stratejiler doğrultusunda işletilen bir zeminde yer aldığı belirtilerek 2001’den itibaren yasalaşan sosyal diyaloğun pratik olarak hiçbir karşılığının olmadığını vurgulanmaktadır.
c. Sermayenin Medyası ve İşçi Sınıfı
İlk olarak İfade özgürlüğü kavramı üzerine eleştirel bir kavrayış ve bu tanımın sınıfsal kavrayıştan ziyade bireysel tutumda olduğuna odaklanılmaktadır. Ardından, medyanın sınıfsal karakterini sorgulanmakta ve medyadaki ideolojik/ hegemonik söylem ve yapılara örnekler eşliğinde dikkat çekilmektedir. Sınıf mücadelesinin arttığı dönemlerde gerçek habere olan ilginin arttığı vurgulanarak Gezi İsyanı’nın işçi sınıfı açısından anlamına dikkat çekilmektedir. Haziran İsyanı’nın sınıfsal karakterine odaklanılarak sınıf mücadelesinin karakterinin asıl olarak ekonomik değil politik olduğuna ve bunu Haziran İsyanı gibi pratiklerde okumanın mümkün olduğuna vurgu yapılmaktadır. İşçi sınıfının ve mücadelesinin bir siyasi partiye ya da seçimlere odaklandırıldığına vurgu yapılmakta, bunun sınıf için yarattığı kısır döngüye ve mücadele kısıtlılığına yer verilerek, sınıfın öz örgütlüğü ve sürecin aktif özneliğine dair mücadele kanallarının zorlanmasının öneminden bahsedilmektedir.
d. Kültürel Hegemonya
Yeni sömürü düzeninin emek sömürü biçimlerine odaklanılarak, buradan doğru enformalleşmenin genel hatları çizilmektedir. Egemenlerin, iktidarlarını korumak için sınıfı etkisi alma stratejilerinden söz edilerek, bunlardan en önemlisinin hakim sınıfın doğrularını tüm toplumun doğrusu gibi göstermeye çalışan, baskı ve rıza kullanarak kurulan hegemonya olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu anlamıyla, emeğine yabancılaşma ile başlatılan sürecin, işçi sınıfı açısından kendi sınıfsal bilincine yabancılaşma olarak sürdürüldüğüne vurgu yapılmaktadır. Son dönemde dinin bir kültürel hegemonya aracı olarak emek kapsamında nasıl işlerlik kazandığına dikkat çekilmektedir.
e. Ulusal İstihdam Stratejisi
Ulusal İstihdam Stratejisi neoliberal politikalar ve buna bağlı olarak Türkiye’de emeğin gitgide esnekleştirildiği, ucuzlaştırıldığı ve güvencesizleştirildiği bir bağlamda değerlendirilmektedir. AKP Hükümeti’nin emek alanında köklü değişiklikler yapan ve işçi sınıfı açısından olumsuz birçok öğeyi barındıran bir belgesi olarak tartışılan Ulusal İstihdam Stratejisi’nin en genel dört önemli başlığına dikkat çekilmektedir; bölgelere göre asgari ücret, kıdem tazminatının fona aktarımı, kadın ve gençlerin dezavantajlı gruba dahil edilmesi, geçici istihdam bürolarını öngören maddelerle bu belgenin emek alanına nasıl bir müdahaleyi hedef aldığını ve buna karşı nasıl bir mücadele örülmesi gerektiği tartışılmaktadır.
f. İşçi Sağlığı’ndan ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ ne Dönüşüm
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu incelenmekte; Türkiye’nin işçi sağlığına dair verileri paylaşılmakta ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işçinin sahip olduğu haklara, olanaklara ve olanaksızlıklara yer verilmektedir. Ayrıca, ‘işçi sağlığı’ kullanımından ‘iş sağlığı ve güvenliği’ne dönüşüm süreci neo-liberal politikalar ve saldırılar kapsamında açıklanmaktadır. İş cinayetlerinin ve hak kaybına uğramanın önünde örgütlü ve bilinçli olmanın önemine değinilerek sendikamızın ve konfederasyonumuzun bu anlamda stratejik önemi ve politikalarına dikkat çekilmektedir.
Eğitim 2020 Kasım-Aralık Ayı Temsilciler Kurulu EğitimleriOcak-Şubat 2020'de Şube Temsilciler Kurulu EğitimleriKasım-Aralık 2019'da Şube Temsilciler Kurulu ve İşyeri EğitimleriEylül - Ekim 2019 Eğitimlerinde GündemTemmuz-Ağustos 2019 EğitimlerimizKasım-Aralık Eğitimlerinde Gündem: Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz!Eylül-Ekim 2018 EğitimlerimizKadro Hakkımız İçin Mücadeleye, Haklarımız İçin Eğitime Devam!Kadro İstiyoruz, Alacağız!Tunceli Şube’de Eğitim: OHAL’e Karşı Sendikal Mücadele2017 Ören İşyeri Sendika Temsilcileri Eğitim Semineri Başarıyla TamamlandıÖren İşyeri Sendika Temsilcileri Eğitim Semineri “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz” Şiarıyla BaşladıFarklı İşkolları ve Farkı Boyutlarıyla İşçinin Sağlığı ve Güvenliği“Kamu Sektörü ve Genç İşçiler” Konulu PSI Konferansına KatıldıkNüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde İlk Eğitimİstanbul Şubeleri Eğitimde Buluştu“Emeğin Gündemi Konferansı”na KatıldıkBalıkesir/Ören Abdullah Baştürk Eğitim ve Dinlenme Tesisleri'ndeki Temsilci Eğitimleri TamamlandıO-HAL’de Eğitim!Eğitim Çalışmalarımız Sürüyor…Eğitim Seminerlerimiz Aralıksız Devam EdiyorSendikamız Eğitimlerinin Dördüncüsü İzmir’de GerçekleştirildiBölgesel Kadro Ve Taşeron İşyerleri Eğitimleri: Bursa, Bandırma, Çanakkale Eğitimleri GerçekleştirildiBölgesel Kadro Ve Taşeron İşyerleri Eğitimlerimizin İlki Gerçekleştirildi!İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kadın İşçi Eğitimi Başarıyla Tamamlandı2014 Ören İşyeri Sendika Temsilcileri Eğitim Seminerleri Ders İçerikleriAnkara 1 Nolu Şubemizde Eğitim Semineri Düzenlendi (21-22 Kasım 2013)Ankara’da ve Antalya’da Eğitim Semineri Düzenlendiİşyeri Sendika Temsilcileri Eğitimi Düzenlendi (16 Eylül-9 Ekim 2013)Diyarbakır Şube'de Eğitim Semineri DüzenlendiBalıkesir Ve Çanakkale Şubelerinde Eğitim Seminerleri Düzenlendi