DİSK: EMEĞİN YÜZYILINDA DEMOKRATİK, SOSYAL CUMHURİYET!

03.11.2023

Konfederasyonumuz DİSK Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken “Yüzyılın Emeği Emeğin Yüzyılı: Emeğin Yüzyılında Demokratik Sosyal Cumhuriyet” başlığıyla düzenlediği etkinlikle “İşçilerin Yüzüncü Yıl Bildirgesi”ni kamuoyuna açıkladı.

31 Ekim 2023 Salı günü saat 19.00’da Ali Emiri Kültür Merkezi’nde yapılan etkinlikle DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı açıklama özetle şöyledir:

Cumhuriyet ülkemiz için, bizler için tarihsel bir eşiktir. Ülkemiz için demokrasiye, halkımız için yurttaşlığa doğru atılmış ilerici, devrimci bir adımdır. Bugün, korumaya ve ilerletmeye çalıştığımız haklarımızın önemli bir referans noktasıdır.

Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutlarken Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kurucu kadroları, canı ve alın teri ile cumhuriyetin yükünü taşıyan emeği geçen herkesi saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Evet, Cumhuriyet onların, adı sanı anılmayan, teba ve kul olarak kabul edilenlerin yurttaş olmasının, kendi kaderinde söz ve karar sahibi olmasının yollarının açılmasıdır.

Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının arifesinde DİSK olarak “İşçilerin Yüzüncü Yıl Bildirgesi”ni açıklamıştık. O bildirgede Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için işçilerin mücadele programının çerçevesini çizmiş, “Emeğin Türkiye’si için Demokratik ve Sosyal Cumhuriyet” hedefimizi ilan etmiştik.

Aradan çok değil, bir yıl geçti. 100 yıllık cumhuriyet serüveninde bir yıl kısa bir süre.

Evet, geçtiğimiz bir yılda Cumhuriyet’in dayanaklarını tehdit eden egemen politikayı değiştiremedik. Ancak biz de değişmedik. Değerlendirmelerimiz, hedeflerimiz ve iddiamız da yerli yerinde duruyor.

Bir kez daha söyleyelim: Nüfusun çoğunluğunu oluşturan ve memleketin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten işçi sınıfı olmadan cumhuriyet olmaz, demokratik bir cumhuriyet hiç olmaz!

Bu yüzden bugün burada, Cumhuriyetin 100’üncü yılında bir yandan yüzyılın emeğini değerlendireceğiz;  öte yandan önümüzdeki yüzyılı “emeğin yüzyılı” olarak örgütlemek, ülkemizi “Emeğin Türkiye’si” olarak yeniden inşa etmek, demokratik ve sosyal cumhuriyet mücadelemizi büyütmek için irademizi ortaya koyacağız.

Sermayenin giderek artan egemenliği, başta işçi sınıfı olmak üzere halkın geniş kesimlerini dışlayarak cumhuriyet fikrinin altını boşaltmıştır.

[…]

Kuşkusuz, yüz yıllık sürecin Türkiye İşçi sınıfı açısından en şanlı sayfalarından birisi bu dönemde DİSK’in kuruluşudur…  İşçilerin bu önemli kazanımları özellikle 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden bu yana işverenler ve dönemin iktidarları tarafından tırpanlanmak istenmektedir. Özellikle son 20 yılda erken cumhuriyet döneminde elde edilen kazanımlar bir bir yok edilmeye çalışılıyor.

Düzenin tüm çarkları, “emeği ucuzlatarak rekabet gücü kazanmak” için, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak üzerine kuruldu.

Çalışma hayatında güvencesizlik arttı. Esneklik uygulamaları ile işçi sınıfının kazanımları ve iş hukukunun temelini oluşturan koruyucu düzenlemeler zayıflatıldı. Öyle ki bugün, 2023 2. Çeyrek itibarıyla Türkiye’de çalışabilir 65 milyon kişiden yalnızca 22 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alabiliyor.

 

Çalışma yaşamı sadece güvencesiz değil, güvenliksiz bir hal aldı. Çalışırken ölüm, iş cinayetleri muazzam bilimsel ve teknik gelişmeye rağmen azalmak bir yana, arttı; bu durum, dini değerler bile çarpıtılarak “kader” olarak sunuldu.

Mezarda emekliliği dayatan, emeklilikte insanca yaşamayı imkânsız hale getiren, kıdem tazminatına göz koyan politikaları yaşama geçirmek için olağanüstü çabalar harcandı.

Bugün, sayısı 15 milyonu aşan işçilerin yüzde 92’si toplu iş sözleşmesi hakkı başta olmak üzere sendikal haklarını kullanamıyor.

Halkın söz ve karar hakkının kısıtlandığı bir cumhuriyet, yani cumhursuz bir cumhuriyet projesi adım adım hayata geçirildi.

Hem sayısal olarak nüfusun çoğunluğu olan hem de ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten milyonların söz sahibi olmadığı bir cumhuriyet, ismiyle çelişecektir.

Kısacası işçi sınıfı olmadan cumhuriyet olmaz. Emek olmadan, halk olmadan, çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü temellere dayalı gerçek bir demokrasi olmadan cumhuriyet olmaz.

İnsanca yaşayabilmek ve geleceğe umutla bakabilmek için,  neoliberalizmin ve otoriter rejimin tahribatını ortadan kaldıracak, harcında eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik ve demokrasinin olduğu Emeğin Türkiye’sini ve dünyasını kuracağız! Yüzyılın emeğini heba edenlere karşı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını, emeğin yüzyılını örgütlemek için tarihsel bir sorumluluğumuz var.

Memleketimizin kaynaklarının nasıl kullanılacağına, neyi üreteceğimize, nasıl üreteceğimize ve ürettiğimizi nasıl bölüşeceğimize dair söz ve karar sahibi olacağımız bir düzen için, emeğimiz, ekmeğimiz ve memleketimiz için mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz.

Bildirgenin tamamına erişmek için TIKLAYINIZ