13/04/2019
Sendikal haklar, günümüzde temel insan haklarındandır. Her ne kadar tüm dünyada siyasal iktidarlar ve işverenler işçilerin sendikal haklarını zayıflatmak ve ortadan kaldırmak isteseler de bu haklar artık evrensel hukukun teminatı altındadır.
Ülkemizde de durum böyledir; sendikal haklar hükümetler ve işverenlerce baskı altına alınmak istenmektedir. Sendikal haklar konusundaki bu baskıya sendikaların karşı durması gerekirken işkolumuzda son günlerde işveren baskısını talep eden sendikaya bile, ne acıdır ki, tanık olmaya başladık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı işyerleri ve şirketlerde çalışan işçilerin, belediye yönetiminin el değiştirme ihtimalinin ortaya çıkması üzerine el çabukluğu ile ve işveren talimatıyla örgütlenmeyi engelleyenlerce kendi sendikalarına üye olmaya zorlandıkları bilgisi hızla yayılmaya başlamıştır. Böylece işyerlerinde çoğunluk sağlanacak ve Bakanlıktan toplu sözleşme yetkisi alınarak imzalanacak toplu iş sözleşmesiyle işçilerin iradelerine el konulmuş olacaktır.
Bu yol çıkmaz sokaktır. Sendikalar, sendikal hakları tüm boyutlarıyla güçlü bir biçimde sahiplenmeli ve işverenlerin işçilerin sendikal haklarına müdahalesine kapı açacak girişimlerden kaçınmalıdırlar. Bunun aksine davranan sendikalar sendika olma vasıflarını yitirecek ve destekle tırmandıkları tepelerden hızla aşağılara yuvarlanarak yok olacaklardır.
Buradan tüm sendikalara sesleniyoruz: Sendikal haklara saygı gösterin, işçinin sendika seçme özgürlüğünü elinden almayın.
Buradan belediyelerde çalışan tüm işçilere sesleniyoruz: İradenize ipotek koymaya çalışanlara karşı çıkın, baskı ile şu veya bu sendikaya üye olmayın. Sizi baskıyla, tehditle ve korkutmayla herhangi bir sendikaya üye olmaya zorlayanlar Türk Ceza Kanunu’na göre suç işlemektedirler.
Buradan belediye işverenlerine sesleniyoruz:İşçilerin sendika seçme özgürlüğüne ve sendikal haklara saygı gösterin.