1 Mayıs’ta Haklarımız için Alanlardaydık

03/05/2023

1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Türkiye'nin dört bir yanında işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler meydanları doldurdu. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ülkenin dört yanında kitlesel mitinglerle kutlandı.

Sendikamızın ülkenin dört bir yanında meydanları doldurduğu üyeleri, coşkuyla 1 Mayıs’ı karşılarken Genel Başkanımız Remzi Çalışkan 1 Mayıs’ın hemen öncesinde yayımladığı mesajında işçi sınıfının birlik dayanışma ve mücadele gününü kutlayarak bugün içinde bulunduğumuz koşullara dair değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkanımızın Mesajı:

Değerli mücadele arkadaşlarım, birlik, mücadele ve dayanışma günümüz 1 Mayıs kutlu olsun.

Kurucu Genel Başkanımız Abdullah Baştürk ve Kemal Türkler başta olmak üzere 1 Mayıslarda, direnişlerde ve işçi sınıfı mücadelesinde yitirdiğimiz bütün önder ve yoldaşlarımızı saygıyla anıyorum.

Yıkıcı bir felaket ve ardından tarihi bir seçim gündemiyle 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. Üzerinden geçen 3 aya rağmen depremin neden olduğu acı ve enkaz öylece dururken işçiler, emekçiler dayanışmayla yaralarını sarmaya çalışıyor. Bir kere daha depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Deprem bilim dışı, rantçı talancı politikalar sonucu tam bir felakete dönüştü, devletin asırlık kurumları çöktü. Sendikamız yaşanan bu felaketin ardından hemen seferber oldu ve depremden zarar görenlerin ihtiyaçlarını tespit ederek güçlü bir dayanışma seferberliği başlattık ve bugün de bu dayanışmayı sürdürüyoruz.

Değerli dostlarım; 1 Mayıs işçilerin, emekçi halkların ve yok sayılan tüm kesimlerin bir araya gelerek güçlerini birleştirdikleri, emeğin haklarını demokrasi ve eşitlik taleplerini kararlılıkla haykırdıkları umu8dun ve mücadelenin günüdür. Bugün emek sömürüsüne hayır deme ve gücümüzü gösterme günüdür. Haklı taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi ve yılmayacağımızı bir kez daha dile getirme günüdür.

Ülkemizde Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik ve siyasi krizini yaşıyoruz. İktidar bu dönemde demokrasi ve eşitlik taleplerine kulaklarını tıkadı, halkın özgür iradesi yok sayıldı, TBMM işlevini kaybetti, adalet mekanizması daha da siyasalllaştı, neoliberal küresel politikaların yanı sıra ülkemizdeki yüksek enflasyon, ağırlaşan yaşam koşulları, hayat pahalılığı, ücretlerimizin erimesi, milyonları aşan işsizlik, açlık ve sefalet insanca yaşam koşullarını ortadan kaldırmıştır. Giderek derinleşen ekonomik kriz en fazla işçi sınıfını vurdu, yaptığımız toplu iş sözleşmeleri artan enflasyon karşısında kısa sürede anlamını yitiriyor. Emeğin giderek değersizleşmesi geçinmeyi ve yaşamı daha da zorlaştırıyor, kayıtdışılık ve güvencesizliğin alabildiğine arttığı, gelir dağılımındaki eşitsizlikten eğitim ve sağlıktaki eşitsizliğe, bölgesel eşitsizlikten toplumsal cinsiyet eşitsizliğine kadar sorunların derinleştiği bir dönemdeyiz. İnsanca yaşamak ve insanca çalışmak için mücadele veriyoruz. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyon altında işçiyi güvencesiz, sendikasız ve gelecek kaygısı ve iş cinayetleriyle baş başa bırakan bu anlayışla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

Değerli mücadele arkadaşlarım, belediye işçileri 61 yıldır Genel-İş bayrağı altında hakları için mücadele veriyor. 550 bin belediye şirket işçisi hâlâ ayrımcılığa uğruyor, kadro ve ilave tediye hakları yok sayılıyor. Bir kez daha söylüyoruz, belediye şirket işçileri kamu işçisidir. Ayrımcılık son bulsun, kadro ve ilave tediye haklarımız verilsin diyoruz. Bizler adaletin hukukun ve demokrasinin yok sayıldığı ülkemizde insanca yaşam koşulları için taleplerimizi ısrarla haykırmaya devam edeceğiz. Emeğe düşman bu yağma düzenine direnmek işçi sınıfı için bir sorumluluk ve zorunluluktur. Emekçinin çıkarlarının öncelendiği eşitlik adalet ve demokrasinin sağlandığı bir ülkede, kardeşçe barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Daha iyi bir gelecek umuduna sımsıkı sarılarak cesaret ve azimle üzerimize düşeni ülkemiz için yapacağız. Emekten eşitlik ve özgürlükten yana bir ülke yönetimine kavuşmak için önümüzde 14 Mayıs gibi bir tarihi fırsat var. Genel-İş üyeleri olarak üzerimize düşen tarihi sorumluluğu yerne getireceğiz. Küçük bir azınlık için çoğunluğun hiçe sayıldığı bu yönetim anlayışına son vereceğiz. Sendikal hak ve özgürlükler için insanca çalışmak ve yaşamak için haklı mücadelemizi karalılıkla sürdüreceğiz. Emek demokrasi eşitlik ve özgürlük için sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya ve Türkiye için birlik ve mücadelemize devam edeceğiz.

1 Mayıs’ın Alanlardaki Görünümü    

İstanbul’da ve Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB'nin çağrısıyla Maltepe Etkinlik Alanı'nda ve Tandoğan Meydan’ında düzenlenen 1 Mayıs mitinglerine on binler katıldı. İzmir'de ise kutlamaların adresi Gündoğdu Meydanı oldu. İstanbul’daki mitingde depremde devletin ve iktidarın yetersizliğine, yaşam pahalılığına, iktidarın emek ve işçi karşıtı politikalarına dikkat çekildi. Konfederasyonların yaptıkları kürsü konuşmalarının ana temasını ise 14 Mayıs seçimleri oluşturdu. Pankartlarda sistemin yarattığı enkaz düzenine, hayat pahalılığına, sefalet ücreti dayatmasına, baskılara, savaşa, kadın düşmanlığına tepkiler yer alırken 14 Mayıs seçimlerine dair vurgular da dikkat çekti.

1 Mayıs kapsamında İstanbul'daki ilk tören Beyoğlu'ndaki Taksim Meydanı'nda gerçekleşti. Konfederasyonumuzun Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Genel Başkanımız Remzi Çalışkan ile DİSK Yönetim Kurulu Üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydu.

Çerkezoğlu, çelenk sunumunun ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Türkiye'deki tüm emekçilerin 1 Mayıs'ını kutlarken, yılın 364 günü çalışan işçilerin 1 Mayıs'ta sisteme karşı çıkmak ve gelecek dünya düşlerini ifade etmek için meydanlarda buluştuğunu” söyledi.

Bu yıl 1 Mayıs'ı, Türkiye'de son derece tarihsel bir anda karşıladıklarını dile getiren Çerkezoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bir yandan deprem felaketinin yarattığı acılar ve yıkım, diğer yandan Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birisine gittiğimiz bir süreçte 1 Mayıs'ı gerçekleştiriyoruz. Hepinizin bildiği gibi 1 Mayıs meydanı Taksim Meydanı'dır. 1976 yılında, ölümsüz Genel Başkanımız Kemal Türkler'in öncülüğünde ilk kez bu meydanda 1 Mayıs kitlesel biçimde kutlanmıştır ve o günden bugüne de 1 Mayıs meydanı Taksim Meydanı'dır. 1977'de onlarca arkadaşımızı kaybettik, yıllarca Taksim'in ve 1 Mayıs'ın özgürleştirilmesi mücadelesini verdik. Bugün yine 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı haksız ve hukuksuz biçimde işçi sınıfına kapalı. Biz biliyoruz ki bu 2023 1 Mayıs'ı Taksim'in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacak."

Genel-İş’in kitlesel olarak katıldığı 1 Mayıs kutlamaları sadece üç büyük kentle sınırlı değildi. Konfederasyonumuz DİSK, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde başta İstanbul olmak üzere 13 bölge, 24 şehir 25 meydanda emek ve meslek örgütleriyle birlikte alanlardaydı.

Ankara'da da 1 Mayıs için Atatürk Kültür Merkezi ve Ulaştırma Kavşağı'nda sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler toplanmaya başladı. Oluşturulan kortejlerin ardından saat 12.00'de kitle Tandoğan Meydanı'na yürüdü.

İzmir'de ise kutlamaların adresi Gündoğdu Meydanı oldu. Alsancak Limanı, Basmane Meydanı, Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan sendikalar, meslek odaları ve siyasi partiler Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti ve burada 1 Mayıs coşkuyla kutlandı.