Bakanlar Kurulu sonrası Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş kıdem tazminatının fona devredilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada "ileriki günlerde kıdem tazminatı reformu gündeme gelecektir. Şu anda olgunlaşma aşamasındadır" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu’ndan önce de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Bir çalışanın hakkı, hak olarak korunmalı. Güvencede olmalı” dedikten sonra sanki bunları saniyeler önce söylememiş gibi ; işçinin can simidi olan, işçinin alın teri ve mücadelesi ile hak ettiği kıdem tazminatının fona devredilmesi gerektiğini söyledi. Kısaca siyasi iktidar işçinin kıdem tazminatı hakkını işveren karşısında güvence altına almak yerine elinden almaya çalışıyor.
Var olan sistemde ve uygulamada sorunlar olduğu sendikamız tarafından da çokça dile getirilmiştir. Ama bunun çözümü kıdem tazminatını fona devrederek işçinin iş güvencesini ortadan kaldırmak ve hak kaybına uğratmak değildir.
Siyasi iktidarın taşeron şirket işçilerine seçimlerde vaat ettiği kadro sözünü amasız, fakatsız tüm taşeron şirket işçilerini kapsayacak şekilde yerine getirmesi gerekirken üstüne “çalışanların hakkı korunmalı, güvencede olmalı” denilerek kıdem tazminatını kaldırmaya yeltenmek işçilerle alay etmektir. İşçilerin kıdem tazminatını fona devret diye bir talebi yoktur. Bu iktidarın bir talebidir. İşçilerin talebi insanca çalışma düzenidir. Bu yüzden diyoruz ki; kıdemi değil taşeronu kaldır.
Daha önceki dönemlerde Türkiye’de oluşturulan fon uygulamaları oluşturulması düşünülen kıdem tazminatı fonunun geleceği açısından bizleri kaygılandırmaktadır. Yine yakın zamanda oluşturulan Türkiye Varlık Fonu A.Ş gibi tüm kamu kaynaklarını tehdit eden devasa büyüklükteki denetimsiz bir fonun varlığı da bu kaygımızı arttırmaktadır.
Kıdem tazminatının fona devri ile oluşacak havuzda birikecek devasa miktarda paranın işçiler için mi yoksa siyasi iktidarların yanlış politikaları sonucunda oluşan ekonomik ve siyasal krizler için mi kullanacağını tahmin etmek zor değil. İşçilerin alın terinin “fon ekonomisine” heba edilmesine izin vermeyeceğiz.
Mesele işçilerin hepsinin kıdem tazminatından yararlanmasını sağlamaksa, mevcut yasaya bir cümle koyarak bir yılın altında çalışanlara da kıdem tazminatı ödemesi sağlanabilir.
Yine işverenin ödemede acze düşmesi durumunda İşsizlik Sigortası Kanunu’nda yer alan “ Ücret Garanti Fonu” kapsamında ödeme yapılması mümkündür. Devlet daha sonra bunu işverenden tahsil edebilir. Bu kanuna da ek bir madde koyarak kıdem tazminatı dahil tüm işçi alacaklarının kapsamı genişletilmiş olur.