04/06/2020
ODTÜ’den Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Erinç Yeldan'ın hazırladığı “COVİD-19 Salgının Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri ve Politika Alternatiflerinin Makroekonomik Genel Denge Analizi” başlıklı rapor yayımlandı.
Raporda, salgınla Türkiye’de işsizliğin yüzde 33’e yükseleceği, hanehalkı gelirinin yüzde 46 azalacağı, gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) yüzde 26.7, toplam istihdamda ise yüzde 22.8'lik kayıp oluşacağı belirtiliyor.
Prof. Voyvoda ve Prof. Yeldan, Covid-19 salgınının yol açtığı krizin, Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengelerinin zayıf olduğu ve özellikle kamu kesiminde bütçe açığının yüksek ve sabit sermaye yatırım performansının gerilemekte olduğu bir ortamda yaşandığını vurguluyor.
Ekonomik bir model de öneren raporda, bunun uygulanmasının siyasi irade ve politik kararlılığa bağlı olduğu ifade ediliyor: “Gerek ekonominin kaynak kısıtları, gerekse sosyal dayanışma ve salgının yol açacağı gelir eşitsizliği üzerine olan toplumsal duyarlılığımız, geliştirilecek politika alternatiflerinde önceliğin emek gelirlerine verilmesini gerekli kılmaktadır.”
Raporda öne çıkanlar şöyle:
İşsizlik oranı yüzde 33’e çıkabilir
Çalışmaya göre, işsizlik oranında beklenen artış, %14 düzeyinden, %33’e yükselmekte, işsiz sayısının da 4.7 milyon kişiden, 11.7 milyona artması beklenmektedir. İstihdamdaki bu gerilemeye koşut olarak hanehalkı harcanabilir gelirlerinin de 2019’a görece olarak %46 düşeceği tahmin edilmektedir. Rapora göre, bu büyük çöküşün gelir eşitsizliklerini daha da derinleştirmemesi için halka dağıtılacak doğrudan bir gelir desteğinin faydası, maliyetinden çok daha fazla olur.
Hane halkları emek gelirleri desteklenmeli
Raporda Türkiye'nin krize karşı politika önlemlerinin etkinliğini de kısıtlayan bu zayıflıklarla uygulanabilecek alternatif bir politika paketi tasarlanıyor. Bu paketin önceliği hane halkları emek gelirlerinin desteklenmesi. Bu çerçevede önerilen “emek gelir desteği” paketinde, ücretliler ortalama ücretin yüzde 50'si kadar bir ödeme ile destekleniyor, küçük ve orta boy şirketler ve kendi hesabına çalışan kesime destek veriliyor ve kamu tüketim harcamaları yüzde 20 düzeyinde artırılıyor.
Bütçe açığı yarı yarıya azalabilir
Model sonuçları emek gelir desteği paketinin mali yükünün 2019 sabit fiyatlarıyla 123.5 milyar TL düzeyinde olacağını ve 2019 milli gelirinin yüzde 2.9'una ulaşacağını gösteriyor. Çalışmaya göre, böyle bir paketin uygulanması ile hane halkları kullanılabilir ücret geliri kayıplarının yüzde 85'i telafi ediliyor ve yurt içi GSYH Covid-19 salgınının yaratması muhtemel düzeye görece yüzde 60'lık bir kazanım sağlıyor. Bunun da ötesinde bu model bütçe açığını yarı yarıya azaltıyor. Model sonuçları, böyle bir programın özellikle ara ve yatırım malları üreten sektörlerde canlanma yaratacağını gösteriyor.
Gelir eşitsizliğine karşı destek çarpan etkisi yapar
Raporda, salgının derinleştireceği gelir eşitsizliğine karşı emek gelir desteğine öncelik verilmesi gerektiği şu ifadelerle ortaya konuyor: “Toplumun sağlığı nedeniyle faaliyeti durdurulan ve gelirini kaybeden insanlara bizzat öncelikle toplumun destek olması gerekir. İkinci olarak, bu yönde bir gelir desteği ekonomik daralmayı azaltır; dolayısıyla, odaklanmış emek gelir desteği programı sadece destek olunan kişilere değil, çarpan etkisi ile tüm topluma olumlu katkıda bulunur.”
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.