13.08.2024
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) son raporuna göre, Türkiye'de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor ve bu durum ülkedeki krizin derinleştiğini gösteriyor.
Türkiye’de gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı 65 bin TL civarında ve açlık sınırı ise asgari ücreti geçmişken toplumun çoğunluğu artık ekonomik koşullardan dolayı nefes alamayacak duruma gelmiştir.
Türkiye'de yoksulluk her geçen gün derinleşirken enflasyon tırmanırken ücretlere zam yapılmaması zaten kırılgan olan yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Bu koşullardan en fazla etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğu ise su götürmez bir gerçekliktir. OECD verilerine göre, Türkiye'de her beş çocuktan biri yeterli beslenemiyor ve her dört çocuktan biri ise okula aç gidiyor.
Durum Vahim
OECD’nin 2024 verilerine göre, Türkiye çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ülkelerden biri. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Sosyal ve Ekonomik Destek programının raporuna göre ise maddi durumu kötü ailelere yapılan yardımdan yararlanan çocuk sayısı 172 bine dayandı. Bu yardım 2012’de 37 bin 295 çocuk ile sınırlıydı.
2020’de 129 bin olan yardımdan yararlanan çocukların sayısı, 2023 yılı sonu itibarıyla 164 bin 995’e ulaştı. 2024’ün ilk 6 ayı itibarıyla ise 171 bin 895’e yükseldi.
Çocukların fiziksel, sosyal, zihinsel ve psikolojik açıdan gelişebilmeleri için yeterli ve dengeli beslenmesi gerekirken; çocuklarımızın açlıkla sınanıyor olması ülkede çözümü için çaba sarf edilmesi gereken ilk ve en öncelikli mesele olmalıdır.
Yoksulluğun ve açlığın çocuklar için çok yönlü ve çok boyutlu kayıplara neden olduğu, fiziksel ve psikolojik olarak uzun vadeli etkilerinin de düşünülmesi gerekmektedir. Türkiye'deki 17 milyon 114 bin 912 kişi, yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor. Haziran itibarıyla sosyal yardıma muhtaç hane sayısı 4,2 milyonu aşmış görünüyor. “Sosyal yardımlarla ayakta kalmaya çalışan halk yüksek gıda fiyatları nedeniyle karbonhidrat, yüksek yağ, yüksek basit şeker ağırlıklı bütçesine uygun öğünlerle karnını doyurmaya yöneliyor. Sofralarda yeterli miktarda protein, taze sebze ve meyve yer almıyor. Bu nedenle obezite, hipertansiyon, diyabet, metabolik sendrom gibi obezitenin tetiklediği sağlık sorunları ortaya çıkıyor”. Yoksulluğun çok boyutlu bir şekilde ele alınıp çözüm üretilmemesi halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.
85 milyondan fazla nüfusa sahip bir ülke olan Türkiye, şu anda OECD ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranlarından birine sahip. Yüksek enflasyon oranlarıyla daha da kötüleşen ekonomik gerileme derinleştikçe insani yardıma ihtiyaç duyan çocuk sayısının artması, etkili çözümlerin aciliyetini vurguluyor. Okul çağındaki çocuklarımızın gelişimi için bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmelidir. Çocuk yoksulluğunun önüne geçmek ve çocuk işçiliği ile mücadele etmek hükümetin öncelikli görevleri arasında olmalıdır.