22/04/2021
Bundan üç yıl önce 09.07.2018 ‘de Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı KHK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birleştirilerek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulmuştu.
O günlerde yaptığımız açıklamada bu kararın ne kadar yanlış olduğunu kamuoyu ile paylaşarak;
“Bu sadece iki bakanlığın birleştirilmesi değil çalışma yaşamındaki milyonlarca işçinin, emekçinin emeğini yok saymaktır. Görev ve kapsamı bakımından milyonları ilgilendiren bir bakanlığın tek başına en önemli bakanlık olması gerekir, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı diğer bakanlıklardan farklı olarak; işçi, işveren ve hükümet üçlü ilişkisine ve varlığına dayanır” demiştik.
Yayımlanan yeni bir Cumhurbaşkanlığı KHK’sı ile yapılan bu yanlıştan dönülmüştür. Ancak kaybedilen iki yılı aşkın sürede işçilerin birçok sorunu çözülemediği gibi daha da artmıştır. Bu süreçte kamusal sosyal güvenlik mekanizmaları çöküntüye uğramış, hiçbir gelir desteğinden yararlanamayan yurttaşlar salgın ile birlikte daha da kötü bir duruma sürüklenmiştir. Özellikle bir yılı aşkındır yaşanılan küresel salgın da gösterdi ki kamusal sosyal güvenlik uygulamaları liberal ekonomi politikalarıyla yönetilemez.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na işçi sınıfının en önemli acil taleplerinin karşılanmasını bir kez daha hatırlatıyoruz: