Emeğin ve Demokrasinin Savunucuları Genel Başkanımız ve Şube Başkanımız Özgür Kalana Dek Mücadeleye Devam!

Sendikamızın Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanımız Kemal Göksoy hukuk dışı bir uygulama ile tutuklandı. Genel Başkanımız aynı zamanda DİSK Genel Başkan yardımcısı, Mersin Şube Başkanımız aynı zamanda DİSK Bölge Temsilcisidir. Tutuklamalara elbette yasal itiraz süreci izlenecektir. Ancak kamuoyunun da artık oluşturulmak istenilen bu türden siyasi operasyonlara karşı bilinçli olması, ses yükseltmesi çok önemlidir.

Bu nedenle yapılan uygulamaya neden hukuksuz dediğimizi gerekçeleriyle açıklamak isteriz:

  • Genel başkanımız bu türden siyasi nitelikli operasyonlarda bir süredir yöntem olarak kullanılan gizli tanık ifadeleriyle terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Soruşturma dosyasında kısıtlılık kararı devam ediyor. Ancak sorgulama aşamasında öğrendiğimiz kadarıyla suçlamalara dayanak yapılmaya çalışılan gizli tanık pek çok başka davada da kullanılmış, bu davalarda yargı kararlarıyla güvenilmez tanık olarak kabul edilerek ifadelerine itibar edilemeyeceği karar altına alınmıştır. Bu yargı kararları sorgu devam ederken yargı makamlarına da sunulmuş ancak her nedense dikkate alınmamıştır.
  • Tutuklamaya konu iddialarda ileri sürülen olgular ile gerçekler tarih bağlamında da örtüşmemektedir. Genel Başkanımız yurdun çeşitli yörelerinde devam eden şube genel kurullarımız ile ilgili faaliyet göstermekte iken aynı tarihlerde farklı yörelerde gösterilmeye çalışılmıştır.
  • Geçtiğimiz yıllarda tesadüf eseri bu soruşturmadan haberdar olan Genel Başkanımız derhal savcılığa başvurmuş ifade vermek istemiştir. Ancak ifadesine gerek duyulmamıştır. İfade için çok zaman önce kendiliğinden başvurmasına rağmen bugün kaçma şüphesi nedeniyle tutukluluğuna karar verilmiştir.
  • 2019 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Genel Başkanımız ile ilgili aynı iddiaların ileri sürüldüğü başka bir suçlamada kovuşturmaya yer olmadığı yolunda karar vererek masumiyetini tescillemiştir.
  • Bugün terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılan Genel Başkanımıza 2019 ve 2022 yıllarında önce Emniyet Müdürlüğü tarafından terör örgütlerinin hedefi olduğu yönünde istihbarat geldiği bilgilendirmesi yapılmış, ayrıca koruma verilmesi önerilmiştir. Bunca çelişkini izahı hukuken mümkün değildir. Biz bu uygulamanın ülke gündeminden bağımsız değerlendirilemeyeceğini düşünüyoruz.
  • Soruşturmaya konu olan dönemde Genel Başkanımız sendikal faaliyetlerine devam etmiş, Bakanlıklarda bulunmuş, bakanlarla görüşmüş, TBMM ziyaretleri yapmış, sendikal temaslarda bulunmuş, uluslararası toplantılara katılmış, emniyetçe ifade edilen kendisine yönelik tehditlerden dolayı silah ruhsatı da verilmiştir. Bu dönemde terör örgütü ile ilişkilendirmeye ilişkin herhangi bir girişim söz konusu olmamıştır. Zira Genel Başkanımızın böyle bir durumunun olmadığını ilgili devlet birimleri de elbette biliyordu.
  • Mersin Şube Başkanımız ve DİSK Bölge temsilcimiz Kemal Göksoy ile ilgili suçlamalarla ilgili durum da benzer nitelik taşımaktadır.
  • Bu karar 12 Eylül’den sonra işçi sınıfına yönelen en ağır hukuksuzluk örneği olmuştur. 12 Eylül askeri darbesinden sonra ilk kez bir DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Başkanı tutuklanmış oldu. Bu uygulama iktidarın geldiği noktayı, hukuksuzluğunun ve keyfiliğinin geldiği boyutu da bize göstermektedir.
  • Ülkede oluşturulmak istenen gündemin yanı sıra bu siyasi kararlarla, “Vergide adalet, gelirde adalet!” diyerek alanları dolduran DİSK’in sesi kısılmak, belediye işçilerinin gerçek sendikası Genel-İş ve onun büyüyen mücadelesi engellenmek istenmektedir. Bu nedenle çalışanların ve hatta vatandaşlarımızın bilincinin açık olması, güçlü bir itiraza ihtiyaç vardır.

Genel-İş, inatla ve kararlılıkla başta Genel Başkanı olmak üzere tüm mensuplarıyla örgütlenmeye, mücadele etmeye, hak aramaya, emek ve demokrasi için mücadele etmeye devam edecektir.

Bizler, Genel Başkanımız ve aynı zamanda DİSK Genel Başkan Yardımcımız Remzi Çalışkan’ın her daim yanındayız.

Hukuksuz soruşturmanın çöküp serbest kalıncaya ve görevinin başına dönünceye değin sendikamızın tüm mensupları ile birlikte tam bir disiplin içinde üye sayımızı 180 binlere ulaştırarak ülkenin en büyük sendikalarından biri haline getiren onun çizdiği yönetim persfektiğinde yol yürüyeceğimizi de ifade etmek isteriz. İyiden, doğrudan, haktan, emekten ve özgürlüklerden yana olmanın bedeli bugün buysa bu bedel bizler için bir onurdur. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Hukuk derhal işletilmeli, adalet sağlanmalıdır. Başkanlarımız hemen serbest bırakılmalı ve emeğin, demokrasinin savunucuları üzerindeki baskılara son verilmelidir. Bu süreçte haktan adaletten yana tüm çalışanların, tüm vatandaşlarımızın hukuksuz uygulamalara karşı itiraza, ses yükseltmeye çağırıyoruz.

DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu