24/10/2023
DİSK’in ‘vergide adalet’ sloganıyla uzun zamandır sürdürdüğü; geçtiğimiz Aralık ayında imza kampanyası başlattığı ve çeşitli platformlarda sürekli gündemleştirdiği vergi adaletsizliğiyle ilgili kampanyası uzun soluklu bir mücadele pratiği olarak hız kesmeden, kararlılıkla devam ediyor.
Bilindiği gibi DİSK Yönetim Kurulumuz “vergide adalet”in sağlanmasına dair görüş ve önerilerimizi aktarmak üzere geçtiğimiz Ağustos ayında Maliye Bakanlığı ve TBMM’de grubu bulunan partilerle de görüşmüştü.
Son olarak geçen hafta bu kapsamda DİSK’e bağlı sendikaların üyesi olan işçiler tarafından işyerlerinde “Vergide Adalet İstiyoruz” bildirileri okunmuş daha sonra İzmir’de kitlesel bir basın açıklaması yapılmıştı.
21 Ekim 2023 Cumartesi günü ise İstanbul Kartal’da DİSK Genel başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Sendikamızın Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ın da aralarında bulunduğu DİSK Yönetim Kurulunun ve DİSK’e bağlı tüm sendikaların üyeleriyle birlikte katıldığı “Vergide Adalet için Emekçiler Buluşması" gerçekleştirildi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’nun Kartal Meydanı’ndaki "Vergide Adalet için Emekçiler Buluşması" mitinginde "Filistin'e özgürlük! Filistin halkı yalnız değildir" pankartı açan emekçilere hitap eden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına Filistin halkı başta olmak üzere işçiler, emekçiler, emekliler, gençler, kadınlar, çocuklar ve kadro hakları için mücadele eden belediye işçilerini selamlayarak başladı ve şunları söyledi:
Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında tarihimizin en ağır bölüşüm krizini yaşıyoruz. Ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretler, enflasyon nedeniyle her gün daha fazla geriliyor. Bir yandan tüm ücretler resmi enflasyona endekslendi. Ama enflasyon doğru ölçülmüyor ülkemizde. Diğer taraftan da ülkeyi yönetenler, hükümetin sözcüleri, enflasyonun nedeni olarak ücretlerdeki artışı gösteriyorlar. Bütün veriler Türkiye İstatistik Kurumu'nun bütün verileri, özellikle 2015 yılından sonra tüm sektörlerde sermaye karlarının, şirket karlarının ne kadar arttığını, aynı rakamlar, aynı dönemde tüm sektörlerde ücretlerin ne kadar düştüğünü gösteriyor.
Gerçek enflasyonun altında kalan ücret artışlarını bile biz işçilere, emekçilere çok gördüler. İlk yaptıkları iş KDV, ÖTV gibi dolaylı vergileri arttırarak cebimize el uzatmak oldu. KDV dediğimiz, yani en yoksulun da asgari ücrete bile ulaşamayan işçi arkadaşımın da milyon dolarları olan zenginlerin, patronların da bir kilo patates aldığında ödediği KDV gibi bu dolaylı vergiler ne kadar yüksekse o ülkede vergi adaletsizliği o kadar büyüktür. Niye mi? Bu tüketimden alınan vergiyi işçi de patron da zengin de fakir de aynı oranda öder. Çok kazanan da az kazanan da aynı vergiyi öder.
Şirketler, zenginler, patronlar için vergi kaçırmanın yolu hep açık. Biz işçilerse daha ücretimizi almadan önce peşin peşin vergimizi ödüyoruz. Üstelik bu gelir vergisinin oranı son derece yüksek. Yüzde 15’le vergi ödemeye başlıyoruz. Bu da yetmiyor bununla da doymuyorlar. İşçiyi, emekçiyi, emekliyi, dilim dilim soyuyorlar, dilim dilim. Tezgah şöyle işliyor hepinizin bildiği gibi. Vergi dilimleri bilerek düşük belirleniyor. O yüzden ücretiyle geçinen bizler yıl içinde aylar ilerledikçe ocak, şubat, mart, nisan sanki zenginleşmişiz gibi bir üst vergi dilimine giriyoruz. Örneğin Ocak ayında bin 300 lira vergi ödeyen bir işçi arkadaşımız temmuzda iki bin 500 lira, ekimde üç bin 500 lira vergi ödüyor. Bu vergi dilimlerini bu kadar düşük tutarak vergi oranlarını yüksek tutarak bizim cebimize el atıyorlar. Kaşıkla verilen ücret artışları evet kepçeyle hatta kazanla geri alınıyor. Lafı hiç eğip bükmeden söyleyelim. Bunun adı vergi değil. Bunun adı haraçtır, haraç.
Her yıl ülkeyi yönetenler bir oran belirliyorlar. Adına da yeniden değerleme oranı diyorlar. Şimdi önümüzdeki yıl için 3 Kasım'da açıklayacaklar bu oranı ve eğer vergi dilimleri onların kafasına göre, kapalı kapılar arkasında değil de yeniden değerleme oranı kadar artsaydı, şu an 70 bin lira olan ilk vergi dilimi 182 bin lira olacaktı. Yani bizim kazancımız 70 bin lira olduğunda değil, 182 bin lira olduğunda bir üst vergi dilimine geçecektik. Ama zenginlerden alamadıkları, patronlardan alamadıkları, yandaşın affettikleri vergilerini bize ödetmek için bu dilimleri bile isteye düşük tutuyorlar ve yılın ortasında diyorlar ki haydi siz artık zengin oldunuz.
Biliyoruz ki vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. Bu Vergide Adalet Yasamızın acilen Meclis'ten geçmesini ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan, ücretlerden, tükettiklerimizden değil, faizin, rantın, karın vergilendirildiği adaletli bir vergi sistemi istiyoruz. DİSK'in hazırladığı adil vergi sistemiyle ilgili bu önergeye, bu kanun teklifine bütün milletvekillerinin imza atmasını ve oy birliğiyle Meclis'ten geçirmesini istiyoruz.
DİSK'İN 5 MADDELİK YASA TEKLİFİ
Arzu Çerkezoğlu, bu sözlerin ardından 5 maddelik yasa teklifini okuyarak meydanda bulunan emekçilere oylattı. Çerkezoğlu'nun okuduğu yasa teklifinin maddeleri şöyle:
"- Gelir vergisi ilk dilim oranı ücretliler de yüzde 10’na düşürülsün.
- Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı ya da asgari ücret kadar arttırılsın.
- Asgari ücrete bir vergi istisnası geldi ya. Büyük mücadelelerle elde ettik. Onu da yanlış işletiyorlar. O nedenle asgari ücret vergi İstisnası çalışanlar lehine yeniden düzenlensin.
- Patronlara bu ülkede 2008 yılından beri verilen beş puan, SGK prim desteği bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçilere de verilsin.
- Her şeyin otomasyonla olduğu bu süreçte çağ dışı damga vergisi kaldırılsın."