Konak Belediyesi’nde Toplu İş Sözleşmesi İmzaladık

29/04/2021

Sendikamız ile Konak Belediyesi MARBEL A.Ş.’de çalışan 1380 işçiyi kapsayan iki yıl süreli toplu iş sözleşmesi imzalandı. Toplu iş sözleşmesinde işçilerin günlük ücretlerinde artış yapılarak sosyal haklarında kazanımlar sağlandı.  

İmza törenine Genel Başkanımız Remzi Çalışkan, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, CHP İzmir Milletvekilleri; Sevda Erdan Kılıç, Murat Bakan, Tacettin Bayır, Genel Sekreter Şükret Sevgener, Toplu Sözleşmeler Daire Başkanı Çetin Çalışkan, Örgütlenme Daire Başkanı Taner Şanlı, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel,  İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara, İzmir şubelerimizin başkan ve yöneticieri, belediye yöneticileri ile belediyede çalışan temsilci ve üyelerimiz katıldı.

Konak Belediyesi temizlik İşleri Müdürlüğü şantiyesinde düzenlenen toplu iş sözleşmesi imza töreni, saygı duruşu sonrasında İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara’nın açılışı konuşması ile başladı.

İmza törenindeki konuşmasına konukları ve üyelerimizi selamlayarak başlayan Genel Başkanımız Remzi Çalışkan şunları söyledi: 

İki gün öncesinden de olsa işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayısımız kutlu olsun. Hepiniz hoş geldiniz. Pandemiden dolayı geçen yıl kutlamaları da maalesef bu şekilde oldu. Bu yılda maalesef 1 Mayıs’ı istediğimiz gibi kutlayamıyoruz. Ama tabi ki 1 Mayıs’ı yaratanları saygıyla anıyoruz. 1977 1 Mayısı’nda ve Şanlı 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nde kaybettiklerimizi buradan saygıyla anıyoruz. Başta Kurucu Genel Başkanımız Abdullah Baştürk, Konfederasyonumuz Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler olmak üzere işçi sınıfı önderlerimizi ve kaybettiğimiz bütün yoldaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.  Salgında kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizin ailelerine başsağlığı, halen tedavileri devam eden işçi kardeşlerimize şifa diliyoruz.  

Salgın devam ediyor. Ancak tam kapanma dense de bizler çalışıyoruz. İşçiler çalışmaya devam ediyor. Şehrin bütün yükünü sırtında taşıyan kardeşlerimi, şehrin bütün sokaklarını temizleyen temizlik işçilerimize, fen işleri işçilerimize, park bahçe işçilerimize, taşımacılık yapan şoför arkadaşlarımıza ve belediyemizin tüm birimlerinde çalışan üyelerimize hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Zorunlu işleri yaptığımız için bu zor zamanlarda bu zor işleri, bu kutsal görevi yürütmek çok büyük bir değerdir, emektir. Bu emeğe değer verenleri de başımızın üzerinde taşırız.

Bu toplu iş sözleşmesinde emeği geçen Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Emek en yüce değerdir. Emek dostu, işçi dostu, alın terinin, insanın yanında olan, işçinin yanında Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’u yürekten kutluyorum.

Zor zamanlarda böyle güzel tablolar bize güç veriyor. Toplu sözleşmelerle kazandıklarımız alın terimizin karşılığıdır. Ancak ülkenin içinde ulunduğu durumu asla yok sayamayız. Hem ekonomik hem siyasal krizin üzerine gelen bir salgınla yüz yüzeyiz. İşsizlik diz boyu, kime sorsan açlık ve sefalet en başta gelen sorun.  Çalışma yaşamında da her türlü güvencesizlikle karşı karşıyayız.  Salgına rağmen Kıdem tazminatında olduğu gibi bizim emeğimizi kendine kaynak gören bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız.

Bir arada olacağız. Sadece kendimizi değil geleceğimizi, ülkemizin geleceğini düşüneceğiz. Hukukun, adaletin, demokrasinin olmadığı, bunun sonucu olarak üretimin de olmadığı bir ülkede yaşıyoruz ve burada emek üretiyoruz. Bu karanlık tabloya seyirci kalmaması gereken bir sendikayız. Büyüyen, güçlenen bir sendikayız.

Bu vesileyle, Genel İş’imizi, Abdullah Baştürk’ün sendikasını büyüten ve büyütmeye devam eden kardeşlerime, sizlere tekrar teşekkür ediyorum. 120 binleri aştınız, 150 binlere gidiyorsunuz. Ama bu gücümüzü bu ülkenin geleceğine, alın terimizin, emeğimizin karşılığına, çocuklarımızın geleceğine, ülkemizin geleceğine harcamalıyız. Bizim açımızdan sendikal mücadele emek mücadelesidir ama aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. Biz demokrasinin olmadığı bir ortamda bu güzel tabloyu bile yaşatamayız. Aldığımız haklarımızı yarına taşımamız, devam ettirmemiz lazım. Bunun için demokratik bir ülkede yaşamamız lazım. Yani demokrasi olmadan haklarımızı koruyamayız. Ama çok iyi biliyoruz, herkes de iyi bilsin; demokrasi ancak işçi sınıfının mücadelesi ile gelir ve biz buna hazırız.

Her zaman söylediğimiz gibi buradan da tekrar ediyoruz. Biz kadro hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kadro hakkımız alana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.

Tam kapanma dendi ancak bu tam kapanma değil, çarklar dönüyor. İşçi arkadaşlarımız bulaşma riskine rağmen çalışmaya devam ediyor. Buna tam kapanma diyemeyiz. Her zaman söyledik, acil ve zorunlu işler dışında bütün işler en azından bir süreliğine durdurulmalıdır. Herkese aşı ve herkese gelir desteği diyoruz. Eşit aşı diyoruz. Bir taratan kapanma diyorsunuz bir taraftan da her türlü riske karşı çalışan arkadaşlarımıza aşı yapmak aklınıza gelmiyor. Özellikle sokak sokak, cadde cadde çalışan arkadaşlarımıza, işçilere bir an önce, sağlık işçilerine olduğu gibi aşı önceliği diyoruz.

Çalışırken hasta olan işçi arkadaşlarımıza, özellikle Covid-19’dan dolayı hastalanan arkadaşlarımız için bu hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin diyoruz. Bu zulmün adının değiştirilerek devam etmesini istemiyoruz. Belki Kod 26, Kod 27 şeklinde değiştirebilirler ama Kod 29 devam ediyor, bu zulmün de sona ermesini istiyoruz.

İşsizlik Sigorta Fonu işçiler içindir. İşsizlik fonunu sermayeye, patronlara peşkeş çekmek yerine işçilere aktarılmasını, işçilere destek olarak verilmesini talep ediyoruz. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınsın diyoruz. Bunlar bizim 1 Mayıs alanlarındaki taleplerimiz ve bu taleplerimizi sonuna kadar devam ettireceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun için hep birlikte olacağız. Sadece bugünü değil yarını, geleceği düşüneceğiz. O yüzden emek mücadelesi de demokrasi mücadelesi de bizim görevimizdir.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ise katılımcıları selamladığı imza töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Toplu sözleşme sürecini büyük bir anlayış, karşılıklı görüş alışverişi ile masa başında tamamlamış olmanın gururu ve onurunu yaşıyoruz. 20 yıl Narlıdere’de belediye başkanlığı yaptım. Hep emekten, emekçiden, çalışandan yana bir belediye başkanı olmaya çalıştım. Belediyede çalışan kardeşimiz sokağı iyi süpürürse, fen işleri bordürü doğru döşer, park bahçeler emekçimiz parkı doğru zamanda sularsa, belediye başkanı da kente yaşayanlar da mutlu olur. İşini yapan emekçi kardeşlerimizin aklında ücret sorunu olmamalı. Ben, emeğin ve emekçinin alın terinin hakkını veren bir belediye başkanı olmaktan her zaman gurur duydum. Toplu sözleşmede emekçi kardeşlerimizi enflasyona ezdirmemek çok önemliydi. CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, belediyelere en düşük işçi maaşı 3100 TL’den düşük olmayacak talimatını vermişti. Genel Başkanımızın ve partimizin emeğe bakış açısını zaten hepiniz biliyorsunuz.  Bugün emeklilere ikramiye veriliyorsa ve asgari ücretlerin geldiği noktanın mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur, Cumhuriyet Halk Partisidir. İşçi ve emekçi dostu noktada CHP iktidarında emeğin hakkını bulduğunu göreceksiniz. Biz her zaman emekçi ile işçi ile bir arada ve dayanışma içinde olacağız.