06/01/2021
Kamu hizmetlerinin amacı kâr değil insandır; böyle olmalıdır. Kamu hizmetlerinin olmadığını, aksadığını ya da kesintiye uğradığını düşünelim: Sağlıktan, belediye hizmetlerine ve eğitime kadar yaşamın her alanında üretim de yeniden üretim de durur.
Kamu hizmetlerinin önemini ve vazgeçilmezliğini; toplum yararı ön planda tutularak özellikle toplumsal mekânlardaki yaşam konforunun önde gelen mimarları olan park ve bahçe işleri işçilerinin penceresinden bakarak değerlendirelim.
Kentlerin park ve bahçe işlerini yapan ve bu anlamda kamusal alanları her gün yeniden üreten park-bahçe işçilerinin yaptıkları iş, kentlerin estetik görünümlerini iyileştirmekten çok öte anlamlar taşımaktadır. Seralarda bitki yetiştiren, fidanlık alanları kuran, ağaçlandırma çalışması yapan, sulama ve aydınlatma tesisatları kurup bakım ve onarımlarını yapan, kent içindeki park ve ana arterlerdeki ağaçların budanması ve bakım işini üstlenen, kent peyzajı için tasarımlar yapan ve uygulayan park ve bahçe işçilerinin yaptıkları işler yaşamlarımızı kolaylaştırır ancak yaptıkları bunlarla da sınırlı değildir. Parkların güvenliğini ve zarar görmesini engellemek, mesire yerleri ve kent içindeki her büyüklükteki parkın temizliğini yapmak gibi işlerle kent yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. Park ve Bahçe işçileri bu emeklerinin farkına varılmasını ve bu alanlar kullanılırken daha duyarlı olunmasını istemektedirler.
İdeal kent algımız çoğunlukla güzel bakımlı parklar, temiz ve yeşilin hâkim olduğu piknik ve dinlenme alanları üzerine kuruludur. Bunlara erişimimizi ve bu alanlardaki konforumuzu yaz-kış, soğuk sıcak demeden sağlayan park bahçe işçilerinin çalışma şartları ve ortamını işçilere sorduk: Daha çok halka açık alanlarda yapılması dolayısıyla işçilerin sağlık ve güvenlik yönünden karşılaşabileceği tehlikeler ve bu tehlikelerin yol açabileceği risklerle karşı karşıya olduklarını, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda daha fazla önlem alınması gerektiğini dile getiriyorlar.
Yaptıkları iş dolayısıyla sağlık sorunları yaşıyor, meslek hastalıklarına yakalanıyorlar. Serada çalışanlar, özellikle yazın aşırı sıcakta çalışmanın etkisiyle ciddi sağlık sorunları yaşarken acil müdahale ekipleri ise kış şartlarındaki sınırlı sürelerde açık alanlarda yapmak zorunda oldukları işlerde zorluklarla karşılaşıyorlar. Bahçe bakımı ve peyzaj işlerinde meydana gelen kazaların çoğunun sebebi kayma, takılma, düşme, yangın, uygunsuz koruyuculu makineler, ekipmanlar ve kimyasallara maruziyettir. Bu sektörde çoğu işyerinin, yapılan çalışmalar için düzenli güvenlik denetimi yapmadığı görülmüştür. Potansiyel tehlike ve risklerin düzenli denetimler ve önlemlerle bertaraf edilmesi bu iş kolu için de hayati öneme sahiptir.
Son olarak park ve bahçe çalışanlarının en önemli sorununa değinmemiz gerekiyor: Bu işçilerin en önemli haklı ve acil talepleri kişisel hijyen ve ihtiyaçları için tuvalet ve dinlenme yerlerinin yapılması. Her parkta tuvalet olmaması, yemek yemek ve el yıkamak için bir alanlarının olmaması özellikle kadın işçilerin en büyük sorunu haline gelmiş durumdadır. Öyle ki, işçilerin talebi; bir yere park yapılmadan önce oraya tuvalet ve dinlenme yeri yapılmasıdır.
Kent yaşamının, kamusallığı yaratma sürecinin sürekli bir döngü, sürekli bir hareket içinde gerçekleştiğini ve bunu sağlayanların büyük oranda temizlik işçileriyle birlikte park bahçe işçileri olduğunu unutmadan onların sorunlarını ve taleplerini dile getirmeye çalıştık. Onların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve yaptıkları işe daha duyarlı olmak, toplumsal yaşamın bir parçası olmamızı sağlayacaktır.