23 Nisan 1920’de, bugün Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle etkisizleştirilen TBMM açıldı. TBMM’nin açılışı ile sultan egemenliğinden halk egemenliğine geçilmiş oldu; bugün etkisizleştirilse bile TBMM halk egemenliğinin vücut bulduğu temel bir Cumhuriyet kurumu olarak sonsuza kadar yaşayacaktır; bugünler geçecektir, Türkiye gerçek bir aydınlanma ve demokrasiye; bu toprakların kadim halkları hak ettiği yönetime mutlaka kavuşacaktır.
Demokrasinin en temel değerleri yok sayılıyor; Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi altında kararnameler ve kararlar yoluyla TBMM işlevsizleştirilmeye devam ediyor. Denetim mekanizmaları iyi işlemiyor. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı sağlanmıyor.
Yargı hukuki değil siyasi kararlar verebiliyor, temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmıyor ve halkın iradesi yok sayılıyor.
23 Nisan’ı ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin üzerine gelen ve bu krizleri daha da derinleştirip bir işçi sınıfı hastalığına dönüşen Covid-19 salgını altında karşılıyoruz.
Salgın ile birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda oluşan tablo çocuklarımız ve geleceğimiz açısından daha kötüleşmiş durumdadır. Bu süreçte milyonlar işini kaybetti ve hükümet işçileri koruyamadı. Bunun sonucu olarak çalışmayan çocuklar çalışmaya, çalışan çocuklar ise daha kötü koşullarda ve daha uzun çalışmaya başladı.Yani çocuk işçiliği arttı. Salgına karşı gerekli önlemleri alamayan hükümet eğitimde emekçi halk çocuklarını çaresiz bıraktı ve kötü bir eğitim tablosu ortaya çıktı. Bu salgın sürecinde beceriksizce ve düşüncesizce sürdürülen uzaktan eğitim ile birlikte milyonlarca öğrenci eğitimden koptu.
Emekçi ailelerin çocukları eğitimde geri bıraktırılıyor, yetersiz besleniyor, kendi kaderine terk ediliyor. Ebeveynler işsiz, gelirsiz, iş varsa kötü koşullarda çalışıyorlar. Hükümet almadığı önlemlerle sağlıksız bir nesil yetişmesine zemin hazırlıyor.
Çocuklarımız ve geleceğimiz için emekten yana, demokratik, eşit, laik bir ülke yaratmak için mücadeleye devam edeceğiz.