DİSK/Genel-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Yapıldı, Sonuç Metni Yayımlandı

24.01.2024

DİSK/Genel-İş Başkanlar Kurulu 19-20 Ocak 2024 tarihinde Mersin’de, yaklaşan DİSK Genel Kurulu ve 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Sendikamızın tutumunu ve tavrını netleştirmek amacıyla toplandı.Toplantı Sonunda Başkanlar Kurulu Sonuç Metni Yayımlandı.

Sonuç metnini haberin sonunda okuyabilirsiniz. 

Mersin’de iki gün süren Başkanlar Kurulu Toplantımız Genel Sekreterimiz Çetin Çalışkan’ın açış konuşmasından sonra Genel Başkanımız Remzi Çalışkan’ın konuşmasıyla başladı.

Başkanlar Kurulu Toplantımızda yaptığı konuşmada Genel Başkanımız Remzi Çalışkan; ekonomik çöküşe, ücretlerimizin erimesine, emeğin değersizleştirilmesine, ülkenin içinde bulunduğu adalet, demokrasi ve insan hakları krizine, gelirde ve vergideki adaletsizliğe değindi.

Yerel seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde de bulunan Çalışkan; iktidarın karşısında yer alan emekten, demokrasiden, eşitlik ve adaletten yana belediye başkanlarıyla dayanışmanın ve onların kazanmasının önemine değindi.

Genel Başkanımız Remzi Çalışkan yaptığı konuşmanın devamında, “yüksek enflasyon altında eriyen ücretlerimiz karşısında belediye şirket işçilerinin kadro ve ilave tediye hakkı için verilecek mücadelenin daha da önemli hale geldiğine” değinerek; “üyelerimizin haklı talebi olan insanca yaşayabilecek bir ücret için mücadeleyi sürdürmeye, örgütlenmeye ve büyümeye kararlılıkla devam edeceğimizi” söyledi.

“Bütün belediye işçilerinin hakları için mücadele vereceğiz. Emek ve demokrasi mücadelesini inatla, ısrarla ve kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Başkanlar Kurulunda daha sonra Şube Başkanlarımız söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mersin’de iki gün süren Başkanlar Kurulumuzun ikinci gününde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kurulu ziyaret etti. Şube başkanlarımızı selamlayarak bir konuşma gerçekleştiren Seçer, "işçi sınıfı ve sendikal mücadele demokrasi ortamında yeşerir" diyerek demokrasi vurgusu yaptı.

Başkanlar Kurulumuzun ikinci günü son oturumda ise Genel Yönetim Kurulu üyelerimiz konuşmalarını yaptı. İlk olarak Örgütlenme Daire Başkanımız Ali Haydar Kara ve ardından Eğitim Daire Başkanımız Salim Şen söz aldı. Toplu Sözleşmeler Daire Başkanımız Faruk Saral ve Araştırma Daire Başkanımız Adil Çiftçi de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduktan sonra bu oturum da Genel-İş Genel Sekreteri Çetin Çalışkan ve Mali İşler Daire Başkanımız Hüseyin Yaşar Gündoğdu’nun konuşmaları ile tamamlandı.

Mersin'de iki gün süren Başkanlar Kurulumuz Genel Başkanımız Remzi Çalışkan'ın kapanış konuşmasıyla sonlandı. Genel Başkanımız toplantıyı bitirirken Şube Başkanlarımızın önerilerini değerlendirdi ve önümüzdeki süreç için, yerel seçimlerde emek ve demokrasi kaygısı olan adayları desteklemenin önemine vurgu yaptı. Çalışkan ayrıca: "Cumhuriyet tarihinin en ağır koşullarını yaşadığımız bu süreçte hem sendikamız Genel-İş hem de DİSK’in tüm emekçiler, gençler, kadınlar için umut olduğunu ve olmaya devam edeceğini" söyledi. "Genel-İş Sendikası olarak seçim sürecinde olduğu gibi her koşulda tüm Türkiye toplumu için üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz, yapacağız" dedi.

Başkanlar Kurulumuz, toplu fotoğraf çekimi ve “İnadına DİSK, İnadına Genel-İş” sloganları eşliğinde sonlandı.

Toplantı sonucunda ortaya çıkan Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgemiz şöyledir:

Gelirde Adalet Vergide Adalet

Türkiye ekonomik, siyasal ve toplumsal krizin yapısal hale geldiği, işçi sınıfının derin bir yoksulluğa sürüklendiği, enflasyon ve faizin tavan yaptığı birden fazla krizin iç içe geçtiği koşullarda işçi sınıfını bire bir ilgilendiren ücretlerde bir denge kurmak ve ücretin satın alma gücünü koruyabilmek söz konusu bile değildir. İşçi sınıfının neredeyse yüzde 70’inin asgari ücretle çalıştığı günümüz Türkiye’sinde asgari ücret insanca yapabilecek bir ücretten uzaklaşmış, tüm ücretleri etkiler hale gelmiştir.  

Vergide adaletsizlik bu dönemde artmış ve işçi sınıfının üzerinde daha büyük bir yük haline gelmiştir. Gelirde ve vergide adaletten gün geçtikçe daha fazla uzaklaşılmaktadır. İnsanca yaşayabilecek bir ücretin tüm işçilerin en temel hakkı olduğu bilinciyle bu dönemde de gelirde ve vergide adaletin sağlanması için mücadeleyi büyüteceğiz. 

Kadro ve İlave Tediye Haktır. Bütün Belediye İşçilerinin Hakları İçin Mücadele Vereceğiz

Yüksek enflasyon altında eriyen ücretlerimiz karşısında belediye şirket işçilerinin kadro ve ilave tediye hakkı için verilecek mücadele daha da önemli hale gelmiştir. Üyelerimizin haklı talebi olan insanca yaşayabilecek bir ücret için mücadeleyi sürdürmeye, örgütlenmeye ve büyümeye kararlılıkla devam edeceğiz.

Bütün belediye işçilerinin hakları için mücadele vereceğiz. Emek ve demokrasi mücadelesini inatla, ısrarla ve kararlılıkla sürdüreceğiz dedi

Zengini Daha Zengin Yoksulu Daha Yoksul Yapan Düzeni Değiştirelim

Rant kıskacındaki ekonomi devam ederken ülkenin dış borcu ve dışa bağımlılık da artıyor. Üretim krizi derinleşirken, kendine yeter bir ülke olmaktan da uzaklaştık. İstihdam yaratan bir büyümeden söz etmek ise mümkün değil. Yaratılan istihdam ise güvencesiz, geçici ve düşük ücret politikalarıyla gerçekleştirilmekte.

Ekonomi son yıllarda iyice kontrol edilemez ve denetlenemez hale getirilmiştir. Emekçilerin dilim dilim soyulduğu uygulanan ekonomi politikalarının temelinde zenginlerin daha zengin yoksulların daha yoksul olması vardır.

Bu düzene dur demek de Türkiye işçi sınıfının birincil görevleri arasındadır. Bu doğrultuda bölüşümün hakça olduğu, eşitliğin kural olduğu ve emek sömürüsünün ortadan kaldırılacağı bir düzen için mücadele edeceğiz.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye İşçi Sınıfının Göz Bebeği ve İşçinin Alın Terinin Savunucusudur. DİSK’i ve İlkelerini Savunmaya Devam Edeceğiz

2024 ile önümüzde uzanan dönem çetin bir mücadele yılı olacaktır; hak, hukuk ve adalet mücadelesi, ücretleri koruma mücadelesi, ülkeyi soydurmama mücadelesi ile insanın insanı ve doğayı sömürmediği, toplumsal barışın sağlandığı bir Türkiye ve Dünya hayalimizi gerçekleştirmek için verilecek mücadele bizi beklemektedir.

Türkiye’de haklar mücadelesi, iktisadi, sosyal, sendikal ve demokratik haklar mücadelesi olarak ele alınmalı ve ısrarla savunulmalıdır. Bu mücadelenin öncelikli sahibi elbette işçi sınıfıdır. İşçi sınıfı mücadelesi 1960’lı yıllardaki niteliğinin oldukça gerisindedir ancak nicelik olarak Türkiye’nin sınıfsal güçler dengesinde önemli bir ağırlığa sahiptir. İşçi sınıfında sınıf bilincinin gelişmesi doğrultusunda DİSK’e önemli görevler düşmektedir. Çünkü DİSK’li olan bir işçi aynı zamanda sınıf bilinci kavramı ve bu kavramın gerektirdiği sınıfsal tavırla da tanışmaktadır. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye işçi sınıfının göz bebeği ve işçinin alın terinin savunucusudur. DİSK, şubat ayında olağan genel kurulunu toplayacaktır. DİSK’in her anlamda lokomotif gücü olan Genel-İş bu genel kurulla ilgili olarak sorumluluğunun bilincindedir.

Bir renk mozaiği olan DİSK’te ahengin bozulmaması için tüm siyasetlerin DİSK’in sendikal önceliklerine önem vermesi ve bu ahengi bozacak tavır ve davranışlardan titizlikle kaçınması gerekir.

DİSK’in sermayeden, iktidarlardan ve siyasal partilerden bağımsız çizgisinden vazgeçmesini ve DİSK’i icazetli bir sendikacılık yapmasını isteyenler karşısında DİSK’i ve ilkelerini savunmaya devam edeceğiz.

Unutulmamalıdır ki, DİSK’in yolunu sadece işçi sınıfının çıkarları ve mücadelesi belirler.

Sendikamız DİSK/Genel-İş işçi sınıfı mücadelesini büyütmek derdinde olan, işçi sınıfıyla dayanışma gösteren, DİSK’in ve sendikamızın ilkelerine saygılı olan emekten ve demokrasiden yana her kurumla ve siyasetle omuz omuza mücadele etmekten kaçınmaz. Ancak siyasetlerin kendi çıkarları temelinde DİSK’e yapacağı hiçbir müdahaleye de izin vermez.

Emek, demokrasi, eşitlik ve adalet mücadelesinin etkili bir biçimde sürdürülmesi DİSK’in sınıfsal etkisinin artması ile mümkündür. Aileleriyle birlikte toplumun en az yüzde 75’ini oluşturan işçi sınıfı sınıf bilinciyle donandığında Türkiye’nin bütün dengeleri emek ve demokrasi lehine değişecektir.

Anayasal Haklarımız Başta Olmak Üzere Kazanılmış Tüm Haklarımız İçin Mücadele Edeceğiz

İktidarın otoriter ve baskıcı rejimi altında muhalif kesimlere, sendikal faaliyetlere, demokratik hak ve özgürlüklere, insanların seçme ve seçilme hakkına kadar saldırılar artarak devam ediyor.

İktidar, toplumsal muhalefeti bastırma ve sindirme aracı haline getirdiği yargı eliyle Anayasa’yı ve hukukun asgari normlarını dahi yok sayıyor. Keyfi yargılama süreci ve hukuki dayanaktan yoksun siyasi kararlar alıp işletiyor. Türkiye’de yargı organları maalesef tümüyle iktidar partisinin güdümüne girmiştir ve yargı erki yürütmenin uzantısı durumundadır. Bu demokrasiyi özde değil sözde bir kavram haline getirmektedir. Grevleri yasaklamakla övünen, emekçilerin sendikalı olma haklarını gasp ederek onları işten çıkaran anlayış bugün siyasallaştırdığı hukuk mekanizmaları aracılığıyla Anayasa Mahkemesini dolayısıyla işçilerin, emekçilerin de en son başvurduğu makamı yok sayıyor.

Son olarak Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi Kararını yok sayması ve Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili AYM’nin verdiği hak ihlali kararını tanımamasıdır. Sendikamız Genel-İş Anayasal haklarımız başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarımız için mücadeleyi sürdürecektir.

Emekten Yana Aydınlık ve Demokratik Bir Cumhuriyet İçin; Emekten, Demokrasiden, Eşitlikten ve Adaletten Yana Belediye Başkanlarını Destekliyoruz!

Türkiye 31 Mart’ta yerel seçimlere gidecektir. Belediye işçileri, emek ve demokrasi güçleri, laik bir Türkiye’de yaşamak isteyenler açısından bu seçimler çok önemlidir. Emeğin haklarını, demokratik ve laik bir Türkiye’yi hedef alanlar karşısında Sendikamız elbette, işçi sınıfına barış, ülkeye istikrarlı bir demokrasi ve halkımıza esenlik getirecek adayları tercih edecektir.

Başta ana muhalefet partisi olmak üzere emekten, demokrasiden, eşitlik ve adaletten yana belediye başkanlarıyla dayanışacağız.