05/10/2022
Belediye şirket işçilerinin kadrolu işçi statüsüne geçirilmesi için Sendikamız Genel-İş öncülüğünde örgütlü olduğumuz bütün illerde 14 Eylül’den itibaren eylem, etkinlik ve basın açıklamaları yaptık. Belediye şirket işçilerinin sorunlarını duyurmak, kamuoyu oluşturmak ve hak talebimizdeki ısrar ve kararlılığımızı göstermek amacıyla yapmış olduğumuz basın açıklamaları işçilerin güvencesizliğe karşı tepkisini bir kez daha ortaya koydu.
Bu kapsamda batıdan doğuya, güneyden kuzeye ülkenin dört bir yanında belediye ve işyerleri ile şubelerimizde basın açıklamaları yaptık: İzmir’in merkez başta olmak üzere Karşıyaka, Buca, Konak, Karabağlar ve diğer ilçeleri; İstanbul’un, Küçükçekmece, Ataşehir ve diğer ilçeleri ile Muğla, Ortaca, Milas, Fethiye, Bodrum, Marmaris, Didim’de, Bursa Gemlik, Balıkesir Burhaniye, Hakkâri, Van, Diyarbakır, Edirne’de ve Lüleburgaz, Kayseri, Kırklareli, Çanakkale, Bayramiç, Konya, Mersin, Eskişehir, Tunceli, Gaziantep, İzmit, Adana, Ağrı ve Artvin’de “Kadro haktır, alacağız” dedik.
Şubelerimiz yönetiminde gerçekleşen bu basın açıklamamızın tam metni şöyledir:
BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNE YAPILAN AYRIMCILIK SON BULSUN!
KADRO VE İLAVE TEDİYE HAKKIMIZ VERİLSİN!
ZORUNLU EMEKLİLİK UYGULAMASI KALDIRILSIN!
Genel-İş olarak belediye işçilerinin haklarının inatçı ve yılmaz savunucusu olmaya, ülkemiz ve geleceğimiz için emek ve demokrasi mücadelesini ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye, işçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için örgütlenmeye ve güçlenmeye devam ediyoruz.
Gelir eşitsizliği, yüksek enflasyon, fahiş faturalar, açlık sınırı altındaki ücretler, işçilerin geçinmesinin ve insanca yaşamasının olanaksız hale geldiği ağır koşullar yaratmıştır. Bu koşullar altında ayrımcılık, güvencesizlik ve eşitsizlik yayılmaya devam ediyor. Belediye şirket işçileri de uzun zamandan beri büyük bir eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Bu ayrımcılığın, eşitsizliğin ve adaletsizliğin adı “KADRO ALDATMACASI”dır. Sendikamız söz konusu ayrımcılık ve adaletsizliğe karşı bugüne kadar eylemler, basın açıklamaları yapmıştır. Her eylemimizde ve açıklamamızda hakkımız olanı haykırdık; “Gerçek Kadro İstiyoruz, Belediye İşçileri Kamu İşçisidir. Ayrımcılık Son Bulsun Haklarımız Verilsin” dedik.
Belediye Şirket İşçilerinin KADRO HAKKI Verilsin.
Kadro aldatmacası 696 sayılı KHK ile gerçekleşti. Bu KHK ile kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezi idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken, belediyelerde çalışan işçiler belediye şirketlerine geçirildi. Bu durumda sonuç olarak, 450 bin şirket işçisine ayrımcılık yapıldı, bu işçiler kadro dışı bırakıldı. Belediyelerin tüm hizmetlerini yerine getiren belediye şirket işçilerine yapılan ayrımcılığın son bulmasını ve kadro haklarının verilmesini istiyoruz.
Belediye Şirket İşçilerinin İlave Tediye Hakları Verilsin.
Belediye şirket işçilerinin kadro hakkından mahrum bırakılması, özellikle ilave tediye konusunda mağduriyete neden olmuştur. Kamu işçilerinin yararlandığı 52 günlük ilave tediye hakkı belediye şirket işçilerine tanınmamıştır. Yasal olarak aynı statüde bulunmalarına rağmen, KİT’lerde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı bulunurken Belediye İktisadi Teşekkülünde yani belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı olmaması da ayrıca hukuksuzdur. Belediye şirket işçilerinin 52 günlük ilave tediye haklarının derhal verilmesini istiyoruz.
Zorunlu Emeklilik Uygulaması Kaldırılmalı, Çalışma Hakkı Güvence Altına Alınmalıdır.
696 sayılı KHK ile geçiş yapan işçiler Anayasa’ya aykırı bir uygulamaya maruz bırakılmaktadır. Bu kapsamdaki tüm işçiler emeklilik aylığına hak kazanmaları ile beraber çalıştıkları kurumdan zorunlu olarak emekli edilmektedir. Yıllarca kadroya geçme hayali kuran binlerce taşeron işçi kadroya geçtikten kimi 1 ay kimi 1 yıl sonra emekli olmak zorunda kalmıştır. Halen yüz binlerce işçi benzer bir sorunla yüz yüzedir. Bu durum Anayasa tarafından güvence altına alınmış çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Yıllarca taşeronlarda asgari ücretle çalışan işçilerin bugün zorla emekli edilmesi bu işçileri asgari ücretin yarısı kadar bir emekli ücreti ile yaşamaya mahkûm etmek demektir. Zorunlu emeklilik uygulamasını kaldıracak gerekli yasal düzenlemenin bir an evvel çıkarılmasını ve çalışma hakkının güvence altına alınmasını istiyoruz.
Belediye işçilerinin gerçek sınıf ve mücadele örgütü olarak bizler; bu ayrımcılık karşısında mücadeleyi büyüterek, tüm belediye işçilerinin sesi olup eylem ve etkinliklerimizi artırma kararlılığı ve iradesine sahibiz ve bu konuda ısrarcıyız.
Gerekli yasal düzenlemeler bir an evvel yapılarak; “belediye şirket işçilerinin ilave tediye haklarının verilmesi, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin de diğer işçiler gibi kadroya geçirilmesi, KHK ile geçiş yapan işçilere getirilen zorunlu emeklilik uygulamasının kaldırılması” temel talebimizdir.
Demokratik, Kitle ve Sınıf Sendikacılığı Temelinde, Gücümüzü Kendi Örgütlülüğümüzden ve Tarihimizden Alarak Bu Mücadeleyi Sonuna Kadar Sürdüreceğiz! İşçi Sınıfının Örgütlü Gücü, Birliği ve Dayanışması Karşısında Hiçbir Güç Duramaz! Eşitsizliğe, Adaletsizliğe, Hukuksuzluğa, Yoksulluğa, İşsizliğe Teslim Olmayacağız!
Yaşasın DİSK, Yaşasın Genel-İş,
Yaşasın İşçilerin Birliği.