28/04/2017
Sendikamız Ankara 2 Nolu Şube örgütlü olduğu ODTÜ’de 1 Mayıs öncesi kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması öncesi ODTÜ yurtları önünde toplanan işçiler rektörlük önüne kadar sloganlarla yürüyerek taleplerini haykırarak, bu yıl 1 Mayıs’ta daha kitlesel ve güçlü bir katılımla alanlarda bulunacaklarını vurguladılar.
Öğretim üyelerinin, öğrencilerin, ODTÜ Eğitim-Sen ve Tez-Koop üyesi emekçilerin de destek verdiği yürüyüşte işçiler, taşeron işçilere yönelik ayrımcılığa dikkat çekerek güvenceli iş ve insanca çalışma koşulları istedi. Yürüyüşün en ön sırasında kartondan bir çamaşır makinesi taşıyan kadın işçiler yer aldı. “Maketini bile burada 4 kişi taşıyabiliyorken bize bunları yurtlarda tek başımıza taşıtıyorlar. İlerleyen yıllarda hepimizde bel fıtığı çıkıyor” diyen kadın işçiler, ağır çalışma koşullarına tepkilerini dile getirdiler. Yürüyüşte sık sık “ODTÜ İşçisi Köle Değildir”, “Direne Direne Kazanacağız” ve “Yaşasın Birlik, Mücadele ve Dayanışma” ve “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atıldı.
Basın açıklamasında konuşan Sendikamız 2 No’lu Şube Başkanı Turan Küçükbaş, 19. yüzyılın işçi cehennemlerinin bugün hala sürmekte olduğunu, bu nedenle bugün 1 Mayıs’ın toplumun geniş kesimleri için daha önemli bir hale geldiğini vurguladı. OHAL yönetimi ile sendikal hakların tehdit edildiğine değinen Küçükbaş, sendikal hakların sermaye sınıfının çıkarlarına feda edildiğini ifade etti. KHK’lerle ihraç edilen, iş akdi sonlandırılan ya da askıya alınan tüm üyeleri için mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirten Küçükbaş, önümüzdeki dönem açısından da taşerona kadro taleplerinin arkasında duracaklarını söyledi. Küçükbaş, taşeronlaşmaya, güvencesizliğe, işsizliğe, kıdem tazminatının fona devrine, uzun çalışma saatlerine, sefalet ücretine ve iş cinayetlerine karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını dile getirdi.
Taşeron işçiler adına konuşan Sendikamız işyeri baştemsilcisi Mahmut Akdağ ise ODTÜ’deki taşeron işçilerin bugün hala okulun sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını dile getirdi. Taşeron işçiler olarak gelecek dönem bunun için de mücadele edeceklerini ifade eden Akdağ, tüm işçileri bu uygulamaya karşı sesini yükseltmeye çağırdı. ODTÜ’de bir taşeron işçi rahatsızlandığında sağlık merkezinde yalnızca ilk müdahale yapılıyor. Daha sonra işçi ambulansla en yakındaki devlet hastanesine götürülüp bırakılıyor ve ambulans hemen geri dönüyor. İşçiler bu ayrımcılığa karşı “Canımızın bir kıymeti bile yok” diyerek tepki gösterdiler. Basın açıklaması, konuşmaların ardından alkış ve sloganlarla sonlandırıldı.