12/09/2019
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin üzerinden 39 yıl geçti ama yarattığı olumsuz sonuçlar ve uygulamalar halen sürüyor. 12 Eylül, ülkenin üzerine karabasan gibi çöken, Türkiye'deki bütün demokratik kurumları, sendikaları kapatan, demokrasiyi yok eden bir harekattı. Ne genel alanda ne sendikal alanda tahribatı henüz giderilemedi.
Darbeye giden süreç 24 Ocak 1980’de alınan kararlarla başladı. 24 Ocak kararları ülkemizde güvencesiz ve sendikasız çalışmaya mecbur bırakılan; milli gelirden ve ekonomik büyümeden payını alamayan yoksullar ve işsizler yarattı.
Ocak 1980 - Eylül 1980 arasında uygulanamayan kararlar 12 Eylül askeri darbesiyle uygulamaya sokuldu ve Türkiye sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi, toplumsal ve kültürel açılardan köklü olarak ve silah zoruyla dönüştürüldü.
12 Eylül’ de parlamento işlevsizleştirildi, hukuk ayaklar altına alındı, seçilmişlerin yerine atanmışlar getirildi, gazeteler, radyolar, televizyonlar susturuldu, grev hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler engellendi, sendikal hak ve özgürlükler yok sayıldı, işçiler haksız ve hukuksuz yere işinden edildi.
Bugün de ne yazık ki benzer biçimde demokrasi dışı, insan hak ve özgürlüklerini yok sayan uygulamaları yaşamaya devam ediyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı, yargı hukuki olmayan siyasi kararlar verir oldu, parlamento yapılan anayasa değişikliği ile işlevsizleştirildi, haber alma özgürlüğü engelleniyor, işçiler haksız ve hukuksuz bir şekilde işinden edilmeye devam ediyor, sendikal hak ve özgürlükler engellenmeye devam ediyor, grev yasakları sürüyor, yüz binlerce işçinin toplu iş sözleşmesi yapması engelleniyor.
Askeri darbelerden en çok etkilenmiş, en çok zararı görmüş, başkan ve yöneticileri idamla yargılanmış, faaliyetleri durdurulmuş, binalarına el konulmuş, darbeye zemin hazırlamak için 1 Mayıs 1977’de olduğu gibi katliamlara uğramış bir işçi örgütü olarak darbecilere, dikta rejimlerine, demokrasiyi hiçe sayanlara karşı durduk, mücadele ettik ve bugün de ediyoruz.
Her türlü darbenin ve siyaset alanına demokrasi dışı müdahalelerin karşısında olan bir sınıf örgütü olarak 12 Eylül askeri faşist darbesini 39. Yıldönümünde bir kere daha lanetliyoruz.
Emeğe karşı yapılan her saldırıya karşı nasıl mücadele veriyorsak, sendikal hak ve özgürlüklere müdahale karşısında nasıl direniyorsak, demokrasiye, yargının bağımsızlığına, insan hak ve özgürlüklerine yapılan her saldırının da karşısında demokrasiden, adaletten, eşitlikten ve özgürlükten yana tavır almaya devam edeceğiz.