16.11.2023
Bugün, 16 Kasım Sendikal Baskılara Karşı Küresel Eylem Günü. Sendikal hak ve özgürlükler sadece Türkiye’de değil bütün dünyada tehdit altındadır. İktidarların desteğiyle sermayenin işçi sınıfına yönelik saldırıları sürerken diğer yandan sendikalar tüm dünyada hem işçilerin hak mücadelesini savunmaya hem de meşru varlıklarını korumaya çalışıyor.
Türkiye’de sendikal haklar mücadelesi ülkenin içinde bulunduğu koşullara paralel olarak sürekli sekteye uğratılmaya çalışılsa da var gücüyle sürüyor. Aslında Türkiye’de de sendikal haklar, başta Anayasa olmak üzere, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87 No.lu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi’yle güvence altına alınmıştır. Ancak örneğin, ILO işçilerin sendika üyeliği veya sendika faaliyetleri nedeniyle işten atılmasını örgütlenme özgürlüğünün ihlali olarak tanımlamış olsa da; Türkiye imzacısı olduğu bu sözleşmeye rağmen hak ihlalleri ve baskılara göz yumuyor.
Ücretler, haklar, sosyal koruma, işçi güvenliği, toplu sözleşme ve pazarlık, sendika seçme özgürlüğü gibi konularda sorunlar gittikçe artarken işverenler sistematik bir şekilde sendika düşmanı uygulamalara devam ediyor ve örgütlenmeye çalışan işçileri işten çıkarıyor, grev hakkı engelleniyor. ILO Uzmanlar Komitesi raporlarında Türkiye’deki sendikal hakların pek çok açıdan ILO normlarıyla çeliştiği, yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu sık sık belirtiliyor ve benzer eleştiriler yıllardır Avrupa Birliği’nin Türkiye İlerleme Raporları’nda da yer alıyor. Ancak sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin var olan darbe Anayasası ile kaldırılması mümkün görünmüyor. Sendikal hak ve özgürlükler ülkenin gerçek anlamda demokratikleşmesi ile mümkün olabilir. Bu doğrultuda sendikalaşma ve sendikalı işçi sayılarına dair veriler de var olan tabloyu özetler niteliktedir.
Türkiye’de sendika sayısı ile işçilerin sendikalara üye olma sayıları arasında doğru bir orantı yoktur. Sendikalı işçi sayılarına bakıldığında resmi verilere göre kayıtlı işçilerin yüzde 85'nin sendikasız olduğu görülüyor. Sendikalaşma gerilerken Türkiye’deki kayıtlı çalışan işçi sayısı 31 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan çalışma hayatı istatistiklerine göre 16 milyon 413 bin 359 kişi, sendikalı işçi sayısı ise 2 milyon 421 bin 940 kişidir. Sendikalaşma oranı da yüzde 14,76 olarak gerçekleşmiştir. İşçilerin sendikasızlaştırılması sistemli bir biçimde artarken sendikalı ve toplu pazarlık kapsamındaki işçi sayısı hızla azalıyor. Özelleştirme, toplam istihdam içinde hizmet sektörünün payının büyümesi, taşeronlaşma, esnek-kuralsız ve standart olmayan çalışma biçimlerinin yaygınlaşması, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sendikasızlaşmayı derinleştiriyor. Öte yandan, sendikal nedenli işten çıkarmalara karşı etkin bir iş güvencesi sisteminin olmayışı sendikalaşan işçilerin işten çıkarılmasını yaygın bir uygulama haline getirmiştir.
Sendikal örgütlenmenin zayıflaması için çok çeşitli hilelere başvuruluyor olması hem sendikaların hem de işçilerin mücadele alanını zorunlu olarak genişletmektedir. Başta güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerinin baskın hale getirilmesi olmak üzere işverenler, işçileri gerçek işçi sendikalarından uzak tutmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadır. Sendikaya üye olan işçileri işten çıkarıp yeni işçi alarak sendikanın yetkisini düşürmek, kişisel ilişkileri kullanarak işçileri baskı altında tutmak, sendikalaşmaya öncülük eden işçilere ve sendikacılara şiddet uygulamak, silah çekmek, tehdit etmek, işçileri sendikadan istifa etmeye ve işveren güdümlü sendikalara üye olmaya zorlamak, bunun için evrak düzenlemek ve sendikaya üye olan işçileri yıldırmak için işçinin görev yerini değiştirmek, işçiye daha zor iş vermek gibi pek çok kirli ve çirkin yönteme başvurularak işçinin iradesi kırılmaya çalışılıyor. Bütün bu oyunların boşa çıkarılması ancak işçilerin örgütlülüklerine sahip çıkmasıyla mümkündür.
Sendikamız her türlü baskıya karşı emek ve demokrasi için dayanışmayı, birlikteliği ve mücadeleyi büyütüyor.